TÜRK DIŞ POLİTİKASI I Dersi ATATÜRK DÖNEMİ TÜRK DIŞ POLİTİKASI (1923-1938) soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

1923 tarihli Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme'nin uygulanmasında ne gibi sorunlar çıkmıştır?


CEVAP:

Sözleşmenin 1. maddesinde “Türk topraklarında yerleşmiş Rum Ortodoks dininden Türk uyruklarıyla Yunan topraklarında yerleşmiş Müslüman dininden Yunan uyruklarının 1 Mayıs 1923 tarihinden başlayarak zorunlu mübadelesine girişilecektir” denilmişti. Ancak sözleşmenin 2. maddesinin taraflarca farklı yorumlanması anlaşmazlıklara yol açtı. Söz konusu edilen 2. madde şöyledir: “Birinci maddede öngörülen mübadele a) İstanbul’da oturan Rumları, b) Batı Trakya’da oturan Müslümanları kapsamayacaktır. 1912 Kanunu’yla sınırlandırıldığı biçimde İstanbul Belediye sınırları içinde 30 Ekim 1918 gününden önce yerleşmiş (établis) bulunan tüm Rumlar, İstanbul’da oturan Rumlar sayılacaktır. 1913 Bükreş Antlaşması’nın saptamış olduğu sınır çizgisinin doğusundaki bölgeye yerleşmiş tüm Müslümanlar, Batı Trakya’da oturan Müslümanlar sayılacaklardır”. Sözleşmenin 11. maddesine göre oluşturulan Muhtelit (Karma) Mübadele Komisyonu 1923 Ekim’inde çalışmaya başlamış ve mübadillerin işlemlerini sürdürmüştü. İki taraf arasında başgösteren anlaşmazlık, İstanbul’da mübadeleden istisna edilecek kişilerin 30 Ekim 1918’den önce yerleşik (établi) olanlarının nasıl belirleneceği üzerinde düğümlenmişti. Yunanistan, İstanbul’da olabildiğince fazla Rum’u mübadele dışı tutmaya çalışarak tarihsel iddiasını (Megali İdea gibi) sürdürmek istemişti. Türkiye ise 1918’den önce établi olma konusunu kendi yasalarına göre belirlenmesini istedi. Yunanistan ise antlaşma metninde böyle bir atıf olmadığını savunarak antlaşmanın metnine ve ruhuna uygun hareket edilmesini öne sürdü. Muhtelit Mübadele Komisyonu, 1 Ekim 1924’te Osmanlı nüfusuna kayıtlı olmanın établi sayılmak için tek ölçüt olmadığı hükmünü verdi. Türk Hükümeti, komisyonun kararını kabul etmedi. Bunun üzerine Yunanistan, sorunu 19 Kasım 1924’te Milletler Cemiyeti’ne taşıdı. Milletler Cemiyeti Konseyi 12 Aralık 1924’te La Haye Uluslararası Daimi Adalet Divanı’ndan görüş istedi. Fakat taraflar arasında anlaşma sağlanamadı. Gerilim giderek tırmandı. Yunanistan, Batı Trakya’daki Türk azınlığın gayrimenkullerine el koydu. Bu hareket karşısında Türk Hükümeti de İstanbul’daki Rum azınlığın mallarına aynı işlemi yaptı. İki devlet savaşın eşiğine geldi. Taraflar ortamı sakinleştirmek ve sorunu çözmek üzere 21 Haziran 1925’te Ankara Antlaşması’nı imzaladılar. Tevfik Rüştü Bey ile Yorgos Eksindaris arasında yapılan antlaşmada taraflarca el konulan menkul ve gayrimenkullerin nasıl tazmin ve iade edileceği konuları çözüme kavuşturuldu. Ancak bu antlaşma uygulanmadı.