TÜRK SİYASAL HAYATI Dersi Çok Partili Hayat: Siyaset, Partiler, Seçimler soru detayı:
SORU:
1965 yılından 1980 yılına kadar Türkiye’de siyasi anlamda ne tür gelişmeler yaşanmıştır?
CEVAP:
AP 1965 seçiminde tek başına hükûmeti kurabilecek sayıya ulaştı ve bu seçimin ardından Birinci Süleyman Demirel Hükûmeti kurularak göreve başladı. Hükûmet göreve başladıktan kısa bir süre sonra yeni bir cumhurbaşkanı seçimiyle karşı karşıya kaldı.
28 Mart’ta da Cevdet Sunay cumhurbaşkanı seçildi. 1966 sonlarında bu kez CHP’de önemli bir değişim yaşandı. Ortanın solu görüşünün önderliğini yapan Bülent Ecevit partinin genel sekreterliğine seçildi. Bu arada millî bakiye sistemi iktidardaki AP’nin oylarıyla 1 Mart 1968’de yürürlükten kaldırıldı, yerine tekrar 1961’de uygulanan barajlı d’Hondt sistemi getirildi. Bununla birlikte Anayasa Mahkemesi barajın anayasada öngörülen serbestlik ilkesini zedelediği gerekçesiyle baraj uygulamasını iptal etti. Böylece herhangi bir barajın olmadığı d’Hondt sistemi uygulanmaya başladı. Bu sistem 1980’deki askerî darbeye kadar yürürlükte kaldı. 12 Ekim 1969’da yapılan genel seçimde AP, 1965’e göre oy kaybına uğramasına karşın, yine de seçimden zaferle çıktı.
256 milletvekili çıkaran AP, Millet Meclisinde bir kez daha tek başına çoğunluğu sağladı. CHP’nin oyları ise çok partili siyasal yaşama geçildikten sonra en alt düzeye inmişti. Seçimden sonra Süleyman Demirel partisinin meclisteki çoğunluğuna dayanarak hükûmeti yeniden kurdu. Hükûmet 1970’te bütçesi reddedilince bir sarsıntı geçirdi. Türkiye 1970’li yıllara oldukça sancılı bir biçimde girmişti. 1960’lı yılların ortalarında başlayan öğrenci hareketleri 1970’lerin hemen başında nitelik değiştirmiş, çeşitli gerilla grupları silahlı eylemlere başlamışlardı. Bu ortam içinde, 12 Mart 1971 günü, Türk Silahlı Kuvvetlerinin üst yönetimi hükûmete bir muhtıra verdi. Muhtırayı, anayasa ve hukuk devleti anlayışıyla bağdaştırmanın mümkün olamayacağını belirten Başbakan Demirel hemen istifa etti ve Türkiye 14 Ekim 1973’te yapılan seçimlere kadar sürecek olan ara rejim dönemine girdi. Bu dönem içinde Partiler açısından en önemli gelişme CHP’de oldu ve parti içindeki anlaşmazlıklar nedeniyle istifa eden İnönü’nün yerine Ecevit genel başkanlığa seçildi.
1973’te yapılan seçimde yenilenmiş, dinamik bir parti görünümüyle giren ve kullandığı sloganlarla geniş kitleleri etkilemeyi başaran CHP, seçimlerden birinci parti olarak çıktı. Millet Meclisinde 185 sandalye kazandı. Ama bu sayı Millet Meclisinde çoğunluğu sağlamak için gerekli olan 226 sayısının çok altındaydı. 1973 seçiminde hiç bir parti çoğunluğu sağlamadığından Türkiye yeniden 12 Eylül 1980 darbesine kadar sürecek olan koalisyonlar dönemine girdi. CHP, Millî Selamet Partisi (MSP) ile anlaştı ve bu iki partinin kurduğu hükûmet 7 Şubat 1974’te güvenoyu aldı. Ama daha ilk günlerden başlayarak hükûmetin iki kanadı arasında derin görüş ayrılıkları ortaya çıktı. Ecevit 18 Eylül 1974’te cumhurbaşkanına istifasını sundu ve böylece CHPMSP koalisyonu sona erdi. Demirel’in temasları sonucunda AP, MSP, MHP ve CGP bir koalisyon hükûmeti oluşturma konusunda anlaştılar ve Birinci Milliyetçi Cephe Hükûmeti adıyla da anılan bu koalisyon hükûmeti 1977 seçimlerine kadar işbaşında kaldı.
1977 seçimleri 5 Haziran 1977’de gerçekleştirildi. Beklendiği üzere, CHP seçimden birinci parti olarak çıktı. CHP, Millet Meclisinde 213 milletvekili kazandı. Bu sayı çoğunluğu sağlamak için gerekli olan sandalye sayısından 13 eksikti. Seçimlerin ardından hiçbir partinin gerekli çoğunluğa ulaşamaması nedeniyle 1980 askerî darbesine kadar kısa ömürlü koalisyon ve azınlık hükûmetleri birbirini izledi. Siyasi çalkantıların ve ekonomik zorlukların yaşandığı bu dönemde toplumsal gerilim, kutuplaşma ve şiddet giderek arttı. Bu dönem 12 Eylül 1980’de ordunun yönetime doğrudan el koymasıyla kapandı.