ANAYASA I Dersi 1982 Anayasası soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

1982 anayasasının öngördüğü geçiş sürecine ilişkin temel düzenlemeler nelerdir? 


CEVAP:

Geçiş sürecini düzenleyen en önemli hükümlerden biri, Anayasa’nın geçici 1. maddesinde yer almaktadır. Bu maddeye göre: “Anayasanın, halkoylaması sonucu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olarak kabul edildiğinin usulünce ilânı ile birlikte, halkoylaması tarihindeki Millî Güvenlik Konseyi Başkanı ve Devlet Başkanı, Cumhurbaşkanı sıfatını kazanarak, yedi yıllık bir dönem için, Anayasa ile Cumhurbaşkanına tanınan görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.”

Aslında Anayasa 102. maddesiyle, Cumhurbaşkanı’nı seçme yetkisini TBMM’ye tanıdığı hâlde, geçici 1. maddeyle bu hükme bir istisna getirmiştir. Böylece Anayasa’nın halkoylamasına sunulduğu 7 Kasım 1982’de Cumhurbaşkanlığı’na seçilen Kenan Evren, yedi yıl için anayasayla bu makama tanınan yetkileri kullanacaktır. 1982 Anayasası, Cumhurbaşkanı’na parlamentarizmin doğasıyla bağdaşmayacak geniş yetkiler tanımaktadır. Böylece TSK, Kenan Evren’in Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesi sayesinde yedi yıl süreyle yasama, yürütme ve yargı organlarını etkin olarak denetleme ve yönlendirme imkânına sahip olmuştur. Öte yandan geçici 9. maddenin içerdiği güçleştirici veto yetkisi ise TSK’ye cumhurbaşkanı aracılığıyla geçiş sürecindeki anayasa değişikliklerini denetleme imkânı sağlamıştır.

Anayasanın geçici 2. maddesi, MGK’yi Cumhurbaşkanlığı Konseyi’ne dönüştürmüştür. Aynı maddenin bu makama sunduğu yasama sürecine ilişkin istişarî yetkiler, TSK’ye bu süreç üzerinde nispi bir kontrol sağlamıştır.

Anayasanın geçici 4. maddesi ise 12 Eylül 1980 öncesindeki iktidar ve muhalefet partilerinin liderleri ve yöneticileri için beş ve on yıllık siyaset yasakları içermektedir. Siyaset sürecinin yeniden yapılandırılması anlamına gelen bu hüküm, 07.09.1987’de yapılan halkoylamasıyla yürürlükten kaldırılmıştır.

Geçiş sürecine ilişkin bu düzenlemeler, 6 Kasım 1983 genel seçimlerinin askerî yönetimden sivil yönetime geçişi sağlamadığını, TSK’nin seçilmiş organların varlığına rağmen geçiş hükümleri yoluyla, izlenecek politikaların belirlenmesinde etkili olduğunu göstermektedir.