SORU: 1993-1996 döneminde Arnavutluk ile Türkiye arasındaki ilişki sürecini açıklayınız.
CEVAP: Türkiye’nin yaşadığı ekonomik sorunlar ve yönetimde yaşanan istikrarsızlık ile Arnavutluk’taki iktidar değişimleri 1993-1996 döneminde Arnavutluk ile ilişkilerin ara ara inişli çıkışlı olmasına neden olsa da iki ülke arasında belirgin bir sorun yaşanmamıştır. Arnavutluk, bu dönemde diğer pek çok Doğu Avrupa ve Balkan ülkesi gibi Batı ile siyasi ve ekonomik ilişkilerini geliştirmek ve NATO’ya üye olmak hedefini seçmiştir. Bölgenin en fakir ülkelerinden olan Arnavutluk, bu yakınlaşma ile ekonomik kalkınmasını arttırma ve yardımların artmasını planlamıştır. Türkiye-Arnavutluk ilişkileri ise gerek tarihsel bağ gerek Arnavutluk’un Müslüman kimliği dolayısıyla olumlu bir seyir izlemiştir. Bu yüzden iki ülke birbirini doğal birer müttefik olarak görmektedir. Türkiye’de Arnavut kökenli çok sayıda vatandaşın olması da ilişkilerdeki bağın önemli bir etkenidir. Özellikle TİKA’nın kurulması ardından Arnavutluk’taki faaliyetler artmıştır. Türkiye, imkân dahilinde ekonomik olarak da Arnavutluk’a yardımda bulunmuş, ülkenin uluslararası örgütlere üyeliği için çaba harcamış, Arnavut öğrencilerin Türk üniversitelerinde eğitim almalarını sağlamıştır. Arnavutluk Cumhurbaşkanı Ramiz Alia zamanında gelişen ilişkiler, Sali Berişa döneminde ise dalgalı bir seyir izlemiştir. Bunda Yunanistan-Arnavutluk ilişkilerinin gelişmesi ve Türkiye’ye verilen önceliğin azalması yanında özellikle Çiller-Erbakan döneminde ekonomik bunalımın da etkisiyle Türkiye’nin daha çok iç sorunlarla ilgilenmesi etkili olmuştur. ilişkilerin eski seyrine ancak 1997’den sonra Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in çabaları ile girdiği söylenebilir. 1993-1996 yılları arasında yapılan Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına ilişkin Anlaşma ve Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması ilişkilerin geliştirilmesi için atılan adımların bazılarıdır. Sorunsuz ilişkilere rağmen, Arnavutluk’un özellikle ekonomik alanda Yunanistan ve İtalya’ya verdiği öncelik nedeniyle Türkiye’nin etkinliğinin bu dönemde gerilediğini söyleyebiliriz.