TANZİMAT DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI II Dersi Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatında Şiir-II (İkinci Kuşak) soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Abdülhak Hamit'in şiirleri ve şairliği için neler söylenebilir? 


CEVAP:

Abdülhak Hâmit’in şehir ve tabiat hayatına ilişkin duygu/düşünüşlerini dile getirdiği manzumeleri Sahra (1879) adlı kitabında genellikle yer alır. On bölümden oluşan eser “tarz-ı garbî” (Batılı şiir biçimi) ile yazılmıştır.“Sahra” Türk edebiyatında pastoral şiirin ilk örneği sayılır. Divaneliklerim yahut Belde de “tarz-ı garbî” ile yazılmıştır. Hece ve aruz ölçüleri ile dize sayıları ve uyak düzenleri alışılmışın dışında, özgürce kullanılmıştır. Başlıkların yanı sıra manzumeler de yer yer Fransızca sözcükler içermekte, hatta uyaklar bile Fransızca sözcüklerden oluşmaktadır. Fransızca sözcüklerin peşi sıra gelen Farsça sözcükler de dikkat çeker.Hem ölüm hem de tabiat konulu şiirlerin yer aldığı eseri Bunlar O’dur (1885) adlı kitabıdır. Eser Fatma Hanım’la olan hatıralar üzerinden yazılmış duygulanmaları içerir. Hâmit’in en ünlü şiirlerinden biri olan ve Lamartine’den izler taşıyan “Tecelli yahud Teselli” başlıklı manzume bu kitap içerisinde yer almaktadır. Yine tabiat şiirleri içerisinde çok önemli yer tutan “Kürsi-i İstiğrak” şiiri de burada bulunur.  Hâmit’in Fatma Hanım'ın ölümünün acısıyla yazdığı ilk metin Makber (1885) adlı manzumedir. Sekiz mısralık kıtalardan oluşan eserde toplamda iki yüz doksan beş kıta yer almaktadır. Bir genç tarafından aldatılan masum bir köylü kızın hikâyesinin anlatıldığı Kahpe yahut Bir Sefîlenin Hasbihâli (1886) mesnevi tarzında yazılmış manzum bir monologdur. Victor Hugo’nun etkisiyle yazılan Bâlâdan Bir Ses (1912) duraksız hece vezniyle kaleme alınmıştır. Yüz seksen sekiz mısradan oluşur. Semaya yükselmiş bir ruhun dünyaya seslenişlerini içerir. Yine kitap olarak basılan Validem (1913) manzumesinde Hâmit, kendi annesi Münteha Hanım'ın hayat hikayesini anlatır. İlham-ı Vatan (1916) farklı mecmua ve kitaplarda basılmış, tamamı aruz ölçüsüyle yazılmış on dokuz manzumeyi içerir.  Epik özellikler gösteren bu kitap millî-manevi duyguları içeren kahramanlık, Türk tarihi, vatan sevgisi gibi temaların işlendiği hamasi metinlerden oluşur. Garam (1923) İstanbul’un Çamlıca semtinde geçen bir aşkın manzum hikâyesidir. İnanılmaz olayları, garip kişileri, romantik duyguları ve savruk düşünceleriyle mesnevi biçiminde düzenlenmiş bir eserdir.