RUSYA TARİHİ Dersi ÇARLIĞIN YIKILIŞI-BOLŞEVİK DEVRİMİ soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU: Abdulreşid İbrahim, eserinde nelerden bahsetmektedir?


CEVAP: Abdürreşid İbrahim bu eserinde, Rusya ülkesinde umumen ehl-i islam (genel olarak Müslümanlar) her ne kadar resmi istatistiklerde on altı milyon mikdarı tahmin olunmakta ise de, şimdiye kadar Rusya’da bir muntazam istatistik usulü icra olunmadığı bil-itiraf, yani erbab-ı vukuf (bilgi sahipleri) Rusya ülkesinde Buhara dahi dâhil olduğu halde otuz milyon kadar Müslüman bulunduğunu beyan etmişlerdir. Biz de kırk diyeceğiz demektedir. Bununla yazar Rusya Müslümanları- nın nüfusunun mühim olduğunu vurgulamaktadı. Devamla yazar, Müslümanların (etnograf) nokta-i nazarından ensabları (soyları) pek muhtelif olduğu birçok erbab-ı fen (uzmanlar) tarafından mütalaa olunmakta ise de, vaktiyle islamiyet bunları habl-ı metin (sağlam ip yani islam dini) üzere cem (toplamış) etmiştir. Hakikat-ı ekseriyet üzere Rusya’da bulunan islamlar başka memleketler Müslümanlarına nisbeten müteşerri (fıkıh ve şeriatı çok bilen) ve hulukturlar (iyi huyludurlar). Hususiyle Kazan Tatarları: Diyanetperver ve misafirperver, münam (çok değer verilerek büyütülmüş) ve mükerremdirler (saygıdeğer) ve kendilerinde salabet-i diniyeleriyle (din sağlamlığı) iftihar ederler, hakları da vardır. Dört asrı mütecaviz, Rus hükümeti taht-ı idaresinde (idaresi altında) bulundukları halde adat-ı kadimelerine (eski adetlerine), aslen ve katen halel (bozukluk) getirmemişlerdir, denilse bahadır (değer), sanki bir baba evladı gibi yaşamaktadırlar. Zaten bir baba evladı değiller mi? Mümkün derecede Rusları taklitten ictinab (sakınırlar) ederler. Mekulat (yiyecek) ve meşrubat (içecek), melbusat (giyecek) hep adat-ı kadimeleri (eski adetleri) üzeredir. Bazı tebdilat-ı cüziye (küçük değişiklikler) görülmekte ise de nadir ve belki enderdir. Hakikaten diyanet ile beraber terakkiperverane tebdilatın görülmesi cidden arzu olunur ve özleri dahi arzu ederler diye kaydeder