SORU: Abelardus, kendi tümel öğretisinin nasıl özetler?
CEVAP: Abelardus kendi tümel öğretisini Porphyrios’un sorularını cevaplandırarak şu şekilde özetleme yoluna gider: • Cinsler ve türler var mıdır? Abelardus’a göre tümeller, kavramlar olarak sadece zihnimizde bulunmaktadırlar. Bununla birlikte gerçek şeyleri imlerler. Aslına bakılacak olursa tümeller, her ne kadar karmaşık ve belirsiz bir şekilde olsalar da tikel kavrayışlar tarafından temsil edilen aynı bireyselleri imlerler. • Tümeller cisimsel midir yoksa cisimsiz midir? Tümeller sözcükler olarak kaldıkları sürece cisimsel ve duyulanabilirlerdir; ancak birbirine benzeyen pek çok bireyseli imleme yetenekleri yüzünden de cisimsizlerdir. • Tümeller duyulanabilir şeylerde mi yoksa onların dışında mı vardır? Anselmus’un bu soruya verdiği cevap şöyledir: Tümeller, duyulanabilir şeylerin formlarını imledikleri sürece şeylerin içinde var olurlar; ancak soyut kavramları imlediklerinde, tıpkı ilahi akıldakiler gibi, duyulanabilir dünyanın ötesinde yer alırlar. Dolayısıyla hem Platon hem de Aristoteles haklıydılar: Aristoteles haklıydı; çünkü tümellerin duyulanabilir şeylerde bulunduğunu iddia etmişti, Platon haklıydı; çünkü tümellerin duyulanabilir dünyadan bağımsız bir şekilde var olduğunu ileri sürmüştü. • Abelardus’un bizzat kendisi dördüncü bir soru üretti: Eğer (tek) bir tümel tarafından imlenen bireysellerin tümü ortadan kalksaydı, tümel anlamını devam ettirir miydi? Gül, herhangi bir (bireysel) gül olmasaydı gene de gül olarak kalır mıydı? Abelardus bu soruya şu şekilde cevap verir: Bu durumda tümel, bir tümel olarak karakterini kaybeder; zira pek çok bireysele yüklem olma durumu artık yoktur. Ancak gene de zihnimizdeki anlamını devam ettirecektir; çünkü “Gül yoktur” demek bile hâlâ bir anlam taşıyacaktır”.