AFET YÖNETİMİ II Dersi Dünyadan Afet Yönetimi Sistemi Örnekleri soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Afetlerin özellikleri ve sonuçları nelerdir?


CEVAP:

Özellikle son yirmi yıldır çarpık ve plansız kentleşme, hava kirliliği, hızlı nüfus artışı, iklim değişikliği gibi birçok değişkenin etkisiyle dünyada meydana gelen doğa, insan ve teknoloji kaynaklı tehlikelerin yol açtığı ‘afet’lerin sayısında ve etki alanlarında hızlı bir artış görülmektedir. Afetler sınır tanımaz. Küreselleşme dediğimiz durumu bir afetin etki alanına bakarak çok açık görebiliriz. Örneğin Japonya’da Sendai Bölgesi’nde Mart 2011’de meydana gelen depremin ardından bütün dünyadaki elektronik cihaz fiyatları, Toyota marka araç fiyatları gibi Japon markalarının fiyatları etkilenmiştir. Afetler büyüklük ve çeşitlerine göre yerel, ulusal, uluslararası, bölgesel ve küresel olarak etki gösterirler. Bu nedenle en küçük parça olan yerelden başlayarak afet yönetimi ve zarar azaltma, hazırlıklı olma anlayışını bireylere, topluma, yöneticilere ve kurumlara kazandırmak gerekir. Ancak bu şekilde olası afetlere hazır ve dayanıklı toplumlar yaratılabilir. Afetlerin ikinci bir özelliği ise tekil olarak gözlenmezler. Mutlaka ikincil, üçüncül afetleri beraberlerinde getirirler. Aynı Japonya depremi örneğinde olduğu gibi meydana gelen deprem arkasından tsunamiye yol açmış ve devamında Fukushima Daichi Nükleer Reaktörü’nde radyasyon sızıntısı ortaya çıkmıştır. Afetler özellikle gelişmekte olan ülkelerde meydana gelirse yol açtığı zararlar hem can hem mal kaybı açısından, hem sosyal, hem ekonomik, hem kültürel ve çevresel açılardan gelişmiş ülkelere göre daha fazladır. Dünyamızı bütün olarak düşündüğümüzde hemen her kıtada, her ülkede değişik afetler meydana gelmektedir. Her ülkenin afetlere karşı hazırlık seviyesi, sosyo-ekonomik ve kültürel şartları farklı olduğundan, afet yönetim sistemleri de farklıdır. Örneğin; Japonya’da uygulanan afet yönetim sistemi Türkiye’ye, Hindistan’da uygulanan Amerika Birleşik Devletleri’ne, Filipinler’de uygulanan Pakistan’a uymaz. Hatta aynı ülke içinde bile bölgelere göre ihtiyaçlar farklılık göstermektedir. O nedenle yukarıda bahsettiğimiz üzere afet yönetimine yerelden başlamak en uygunudur. Dünyada mevcut sistemleri inceleyip, ülkemizin sosyo-ekonomik, demografik, kültürel, çevresel özelliklerine göre uyarlayıp afet yönetim sisteminin düzenlenmesi en uygun yaklaşımdır.