SORU: Albertus Magnus’un ruh anlayışı nedir?
CEVAP: Albertus Magnus, insanın ruh ve bedenden meydana geldiğini söylemektedir. Ruhun bedenle olan ilişkisi doğal bir ilişkidir. Bununla birlikte, ruhun özü diyebileceğimiz yapı göz önüne alındığında, ruhun cisimsiz bir töz olduğu açıktır. Bu yüzden ruh kendinde tamamlanmış ve maddeden bağımsız bir karakterdedir. Bu yüzden Albertus Magnus, ruhun yalın anlamda akıldan ibaret olduğunu ileri sürmektedir. Ruh, duyu organlarını kullanarak fizik dünya ile bir ortaklık kurmaya çalışmaktadır. Bu durum, ruhun maddi olana bağımlı biçimde iş gördüğü gibi bir yanılsama üretebilir; ne var ki akıl özü gereği maddeden ayrıdır. Ruh Tanrı’nın özel bir yaratmasıdır ve bundan dolayı onun içeriğinde maddi olana yer yoktur. Albertus Magnus’a göre ruhta iki kısım bulunmaktadır. Bunlardan ilki edilgin, ikincisi de etkin olandır. Her bir ruhta bu şekilde etkin ve edilgin akıllar bulunmaktadır. Etkin aklın bütün insanlar için ortak olmadığını, her insanın bizzat kendi etkin aklına sahip olduğunu düşünmektedir. Bu etkin akıllar Tanrı’nın aklından türemiş olan akıllardır. Bu yüzden, etkin akıllar, aracılıklarıyla bizim anlama ediminde bulunduğumuz ilkeleri aydınlatan ışıklardır. Bu ışıklar, doğal olarak, en ilahi ışık olan Tanrı’nın ışığından pay alan yapılardır. Ruhta aynı zamanda bir de edilgin akıl bulunmaktadır. Bu akıl, ruhun maddi olanla iç içeliğinden dolayı bizde olan bir yapı değildir. Ruhta edilgin bir aklın olmasının nedeni, ruhun bilgiyi kabul eden bir özelliğe sahip olmasından başka bir şey değildir.