TÜRK SİYASAL HAYATI Dersi II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Türkiye’de Siyasal Yaşam (1908-1923) soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu (A-RMH) dışında kalan muhalif mebusların temel eleştirileri nelerdir?


CEVAP:
  • Tartışmaların bir kısmı yasama ile yürütme, bir başka deyişle meclis ile Heyet-i Vekile arasındaki dengelerle ilgiliydi. Muhalif vekiller özellikle Heyet-i Vekile’nin meclisin bilgisi dışında yürüttüğü bazı uygulamaları, meclis üstünlüğü ilkesinin ihlali olarak eleştiriyorlardı.
  • Bir başka tartışma konusu da Heyet-i Vekile üyelerinin seçimiyle ilgiliydi. 1920’de yapılan bir kanunla meclisin vekilleri meclis üyeleri arasından doğrudan seçmesi yerine, meclis başkanın göstereceği adaylar arasından seçmesi (aday gösterme) yöntemine geçilmişti. Muhalif mebuslar aday gösterme yöntemini meclisin yetkilerinin kısıtlanması olarak değerlendirdikleri için konu sert tartışmalara yol açtı.
  • Muhaliflerin eleştiri konularından biri de Meclis Başkanlık Divanı’nın tarafsızlığına dairdi.
  • Muhalif mebuslar ilke olarak meclis görüşmelerini yöneten Meclis Başkanlık Divanı’nın meclisteki tüm grupların üzerinde tarafsız bir konumda yer alması gerektiğini savunuyorlardı. Meclis Başkanlık Divanı üyeleri, aynı zamanda A-RMH Grubu’nun üyesiydiler. Bu nedenle muhalif mebuslarca taraflı davranmakla suçlanıyorlardı. 
  • Muhaliflerle A-RMH Grubu arasında en sert tartışma konularından biri de Başkumandanlık Kanunu’na ilişkindi. 1921’de Başkumandanlık Kanunu kabul edildi. Kanun uyarınca Mustafa Kemal Paşa, TBMM’nin tüm yetkilerini üç aylık bir süre için kullanma hakkı gibi olağanüstü bir yetkiyle donatılarak Başkumandanlığa getirildi. Bu kanunla Başkumandanın emirleri kanun niteliği taşıyacaktı. Muhalif mebuslar, Mustafa Kemal Paşa’nın başkumandanlığını desteklemekle beraber meclisin yetkilerini kullanma hakkına karşı çıktılar.