ANAYASA HUKUKU Dersi Yargı Organı ve Anayasa Yargısı soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Anayasa Mahkemesi'nin statüsünü anlatınız.


CEVAP:

1961 Anayasası, istisnai bir durumda genel mahkemelere de bir kanunun anayasa- ya uygunluğu hakkında hüküm verme yetkisini tanımış olmakla beraber, bu konu- daki yetkiyi esas itibarıyla Anayasa Mahkemesi’ne bırakmıştır. 1982 Anayasası söz konusu istisnai durumu da ortadan kaldırarak, Anayasa Mahkemesi’ni denetim ko- nusunda tek yetkili kılmıştır.

1961 ve 1982 Anayasası’nın sisteminde Anayasa Mahkemesi, şüphesiz yargı or- ganının bir parçası olmak ve bir yüksek mahkeme niteliği taşımakla beraber, fonk- siyonunun mahiyeti, ona yargı organı içinde özel ve öncelikli bir mevki vermiştir. Avrupa doktrininde Anayasa Mahkemesi herhangi bir yüksek mahkeme değil, özel bir “anayasa organı” olarak görme eğilimi mevcuttur. Bizde de bu görüşe haklılık kazandıracak gerekçeleri, Prof. Kıratlı’dan esinlenerek, şu şekilde sıralamak mümkündür: (a) Anayasa, Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş, görev ve yetkilerini, diğer yüksek mahkemelere oranla çok daha ayrıntılı şekilde düzenlemiş, kanunî düzenlemeye çok daha sınırlı bir alan bırakmıştır. Bu sebeple, Anayasa Mahkemesi’nin statüsünde değişiklik yapılması, ancak bir Anayasa değişikliği ile mümkündür. (b) Gene Anayasaya göre (1961, m. 148/2; 1982, m. 149/3), “mahkemenin çalışma esasları ve üyeleri arasındaki işbölümü kendi yapacağı ‹çtüzükle düzenlenir.” (c) Gerek 1961 (m. 152/5) gerek 1982 (m. 153/6) Anayasalarına göre, “Anayasa Mahkemesi kararları... yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” (d) Anayasa Mahkemesi’nin diğer devlet organları karşısındaki bağımsızlığı Anayasanın çeşitli hükümleri ile garanti altına alınmıştır. (1961, m. 146; 1982, m. 147). (e) Anayasa Mahkemesi, “genel bütçe içinde kendi bütçesi ile yönetilir. Bütçenin birinci derecede ita amirliğini Başkan; ikinci derecede ita amirliği Genel Sekreter yapar” (2949 sayılı Kanun, m. 56). (f) “Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyelerinin görevlerinden doğan veya görevleri sırasında işledikleri suçlarla şahsî suçları için soruşturma açılması Anayasa Mahkemesi’nin kararına bağlıdır” (2949 sayılı Kanun, m. 55). (g) Uyuşmazlık Mahkemesi’nin başkanlığını Anayasa Mahkemesi’nce, kendi üyeleri arasından görevlendirilen bir üye yapar. Diğer mahkemelerle Anayasa

Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesi’nin kararı esas alınır (1982, m. 158).

Bu hükümler, Anayasa Mahkemesi’nin gerek 1961 gerek 1982 Anayasaları’nda, görevinin gerektirdiği bir “anayasa organı” statüsüne kavuşturulmuş olduğunu kanıtlamaktadır. Anayasa Mahkemesi’nin denetim yetkisi, 1982 Anayasası’nda 1961 Anayasası’na oranla bazı bakımlardan daha sınırlı olmakla beraber, Anayasa Mahkemesi’nin anayasal statüsünü temelde etkilemiş olduğunu sanmıyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin yargı organı içindeki özel durumu, sadece onun anayasal statüsünden değil, aynı zamanda gördüğü fonksiyonun mahiyetinden de kaynaklanır. Hukuk tekniği açısından Anayasa Mahkemesi’nin yargısal faaliyetleri ile diğer yüksek mahkemelerin faaliyetleri arasında fark görülmeyebilirse de, anayasa yargısının uğraştığı konuların siyasetle çok daha iç içe geçmiş olduğunda şüphe yoktur. Bu itibarla, anayasa yargısını benimsemiş olan bütün ülkelerde, bu yargıyı oluşturan organların, diğer mahkemelere oranla çok daha belirgin bir siyasal fonksiyon ifa etmek durumunda oldukları muhakkaktır.

Anayasa, Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş, görev ve yetkilerini, diğer yüksek mahkemelere oranla çok daha ayrıntılı şekilde düzenlemiş, kanuni düzenlemeye çok daha sınırlı bir alan bırakmıştır. Bu sebeple, Anayasa Mahkemesi’nin statüsün- de değişiklik yapılması, ancak bir anayasa değişikliği ile mümkündür.