SORU: Anlam için bileşimsellik ilkesi nasıl açıklanmaktadır?
CEVAP: O terimin parçalarının anlamlarının bir fonksiyonudur. Burada “bileşik terim” derken kendisi basit olmayan, ancak basit parçaların bir araya gelmesiyle oluşmuş karmaşık bir dilsel terimi kastediyoruz. Bu tür bileşik terime en iyi örnek bir tümcedir. Örneğin “dünya yuvarlaktır” tümcesi bileşik bir terimdir. Bunun nedeni tümceyi özne ve yüklem olarak parçalarına ayırabiliriz. İşte bu ilke tümce gibi bileşik bir terimin anlamının parçalarının anlamlarının bir araya gelmesiyle oluştuğunu söylüyor. Yani “dünya” sözcüğünün anlamı ile, “___yuvarlaktır” sözcüğünün anlamı bir araya gelerek, “dünya yuvarlaktır” tümcesinin anlamını oluşturuyorlar. Eğer aynı tümce içinde “dünya” sözcüğü yerine onunla eşanlamlı olan bir başka sözcük koyarsak, tümcenin anlamı da değişmez bu ilkeye göre. Diyelim ki “arz” sözcüğü “dünya” sözcüğü ile Türkçe dilinde eşanlamlılar. Bu durumda “arz yuvarlaktır” tümcesi “dünya yuvarlaktır” tümcesiyle aynı anlama gelir. İşte bu ilke iki eşanlamlı terimin bu şekilde yer değiştirmesi durumunda tümce anlamının aynı kalacağı sonucunu doğurur. Ancak aynı ilkeyi terimlerin anlamları yerine göndergelerine uyguladığımızda karşımıza önemli bir problem çıktığını göreceğiz.