EPİSTEMOLOJİ Dersi BİLGİNİN KAYNAKLARI SORUNU (I): DENEYİMCİLİK soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Berkeley'in maddeci düşünürlere yaklaşımı nasıldır?


CEVAP:

Berkeley’e göre, maddesel tözün veya zihinden tamamen bağımsız maddesel nesnelerin varlığına inanan düşünürler (ve aslında gündelik yaşam içinde hepimiz), aslında farkında olmadan son derece çelişik bir görüşü ileri sürmektedirler. Bizim algılarımıza sunulan ve zihnimizde temsil ettiğimiz her nesne algısal olarak “duyumsanabilir” bir nesnedir –aksi hâlde onlar bizim için nesne olmazlardı. Maddeciliğin iddiası ise, nesnelerin duyulardan ve algısal süreçlerden bağımsız olduğu yönündedir. Ancak bu bizim gerçekten tasarlayabileceğimiz bir durum mudur? Diyelim ki, ben karşımdaki ağacın dalında duran karganın zihnimden bağımsız ve maddesel bir nesne olduğunu savlıyorum. Fakat benim için zorunlu olarak “duyumsanabilir bir nesne” olan kargayı, içindeki algılara veya ideaya ilişkin unsurları ayıkladıktan sonra tasarlayabilir miyim? Eğer “maddesel” kavramı “zihinsel” ile zıt anlamlı olarak alınıyorsa ve, dahası, “maddesel” kavramı “içinde duyumsal, algısal veya düşünsel unsurlar olmayan” anlamına geliyorsa, benim için kaçınılmaz olarak duyumsal bir nesne olma durumunda olan kargayı “maddesel” olarak kurgulayabilir miyim? Yani, algılama ve anlama sürecinin her anında zorunlu olarak işin içine kattığım bilişsel ögeleri o kargadan ayıklayıp, daha sonra da kargayı maddeselliği veya nesnelliği içinde algılayabilir miyim? Bu, doğal olarak, olanaksızdır. İdea veya zihin tarafından “kirletilmemiş” (yani, müdahale edilmemiş), kendi nesnelliği içinde var olan madde bizim için anlaşılır bir varlık parçası değildir. O hâlde, Berkeley’e göre, maddeci düşünürler nesnelerin nesnel varlığından söz ederken çelişik bir düşünce dile getirmektedir.