XVI. YÜZYIL TÜRK EDEBİYATI Dersi XVI. Yüzyılda Nesir soru detayı:
SORU:
"Beyt lugatda eve dirler. Ve ıstılâhda iki mısra‘a dirler. Gerek kâfiyeleri muvâfık olsun, gerek olmasun. Şi‘r beytini sahrâ-nişîn Arablarun evine teşbîh itmişler. Eger ol evün kıyâmı ağaçdan ve ipden ve mıhdan ve pelâsdan ise şi‘r beytinün kıyâmı esbâbla ve evtâdla ve fevâsıl iledür. Ve eger ol evün dört rükni var ise şi‘r beytinün dahi dört rükni vardur ki sadr u arûz u ibtidâ vü darbdur. Ve eger ol evün sakfı ve yeri var ise şi‘rün dahi sakfı ma‘nâdur yeri kâfiyedür."
Bahrü'l-maarif'ten alınan yukarıdaki metnin diliçi çevirisini yapınız.
CEVAP:
Sözlükte eve beyt derler. Kavram olarak iki dizeye (beyt) derler. Gerek kafiyeli olsun gerekse olmasın. Şiir beytini çölde yaşayan Arapların evine benzetmişlerdir. Eğer o evin ayakta durmasını sağlayan ağaç, ip, çivi ve keçe ise şiir beytinin ayakta durmasını sağlayan da sebebler (sebeb-i hafif ve sebeb-i sakil diye adlandırılan heceler), vetedler (veted-i
mecmû ve veted-i mefrûk diye adlandırılan heceler) ve fasılalar (fasıla-yı suğra ve fasıla-yı kübra diye adlandırılan heceler) dır. Eğer o evin dört temel direği varsa şiir beytinin de dört direği vardır. Bunlar sadr (beytin ilk tefilesi), aruz (ilk mısranın son cüzü), ibtidâ (ikinci mısranın ilk tefilesi) ve darb (ikinci mısranın son cüzü)dır. Eğer o evin tavanı ve zemini var ise şiirin de tavanı anlam, zemini ise kafiyedir.