SOSYOLOJİDE ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ Dersi ÖRNEKLEM SEÇİMİ VE ÖLÇÜMÜ soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Bir örneklemin büyüklüğünü belirlerken dikkat edilmesi gereken ögeler nelerdir?


CEVAP:

Bir örneklemin büyüklüğünü belirlerken dikkat edilmesi gereken ögeler şunlardır: • Evrenin niteliği: Evrenin kendi içinde ne derece homojen olduğu örneklem büyüklüğünü etkiler. Evren araştırılan özellikler açısından birbirine ne kadar benziyorsa, gerekli örneklem o derece küçüktür. Örneğin iki adayın olduğu bir seçimde evrenin %75’i bir adayı, %25’i diğer adayı destekliyorsa alacağımız örneklem, evrenin yarısının bir adayı, yarısının diğer adayı desteklemesi durumunda alacağımız örneklemden daha küçük olacaktır. Evrende dağılım %50-%50 olduğunda, örneklem büyüklüğü en üst düzeye çıkar (Lin, 1976:160). • Aranan özelliklerin evren içindeki dağılımı: Araştırma konusunu evren içinde sık rastlanan özellikler oluşturuyorsa örneklem daha küçük, evrende seyrek rastlanan özellikler oluşturuyorsa örneklem daha büyük olacaktır. Örneğin sağlık ile ilgili bir araştırmada çok nadir görünen hastalıkları da gözlemlemek istersek örneklem daha büyük, çok yaygın görülen hastalıkları gözlemlemek istersek örneklem daha küçük olacaktır (Sencer ve Sencer, 1978:492). • Araştırma olanakları: Hiçbir araştırmanın kaynakları sınırsız olmadığı için, eldeki mali ve teknik kaynaklar örneklemin büyüklüğünü belirlemede etkilidir. Eldeki kaynaklar yeterli büyüklükte örneklemin oluşturulmasına izin vermiyorsa, araştırma anlamsız ve yararsız olacaktır. Bununla birlikte, eldeki kaynaklar sınırsız bile olsa örneklemi gereğinden büyük tutmak anlamsızdır (Sencer ve Sencer, 1978:490; Rose, 1982:53). • Örneklem seçim tekniği: Farklı örnekleme tekniklerinin gerektirdiği örneklem büyüklükleri birbirinden farklıdır. Örneğin basit tesadüfi örneklem seçimi, tabakalı örneklem seçimi tekniğinden daha büyük bir örneklem gerektirir (Sencer ve Sencer, 1978:491). • Hipotezin özelliği: Araştırmada sınanacak hipotezlerdeki bağımsız değişkenlerin sayısı ne kadar artarsa örneklemin büyüklüğü de o kadar artar (Sencer ve Sencer, 1978:492). • Kabul edilebilecek hata payı ve kesinlik derecesi: Tam sayım yapılması hâlinde bulunacak gerçek değerle örneklemde elde edilen değer arasındaki farka örnekleme hatası adı verilir. Nicel araştırmalarda araştırmacılar örneklemin kendisinin özellikleri ile yetinmezler, araştırma evrenine çıkarsamalar yapmak isterler, böylece ellerinde somut olarak bulunan bilgi ile bu bilgiyi soyut olarak genelledikleri bilgi arasında bir farklılık oluşur. Bu farklılık örnekleme hatasıdır ve belirli bir dereceye kadar örnekleme hatası her araştırmada söz konusudur. Örnekleme hatası ve örneklem üzerinden yapılacak çıkarımların kesinliği, örneklem büyüklüğüne ve örneklemdeki çeşitlilik miktarına bağlıdır (Neuman,2010:351). Örneklem ne kadar büyük ve ne kadar homojen (türdeş) olursa, örnekleme hatası da o kadar düşük olur. Ancak bu, örneklem büyümeye devam ettikçe örnekleme hatasının azalmaya ve tahminlerin kesinleşmeye devam edeceği anlamına gelmez. Bütün örneklemlerde verilerin şu ya da bu düzeyde kesinlik taşımaları için gerekli bir alt büyüklük sınırı ve bir üst büyüklük sınırı vardır. Örneklem en uygun büyüklüğe ulaştıktan sonra daha fazla büyütmek, önemli kazançlar sağlamayacaktır (Sencer ve Sencer, 1978:495). Diğer bir deyişle belirli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra örneklemin göstereceği özellikler, örneklem iki ya da üç katına çıkarılsa da değişmeyecektir. Bu nedenle üst sınıra ulaştıktan sonra örneklem büyüklüğünün artırılması anlamsızdır. • Tahmin için istenen güven derecesi: Tahmin için gerekli güven derecesi, tahminin gerçekten kabul edilebilen hata aralığı içinde olduğuna duyulan güven düzeyini ifade eder. Güven derecesi, örneklemde elde edilen özelliklerin kararlılığı- na ilişkin bir özelliktir ve kabul edilebilir hata gibi, örneklem seçilmeden önce kararlaştırılması gerekir (Sencer ve Sencer 1978:496,499). Güven derecesi %68, %95 veya %99 olabilir (Sencer ve Sencer, 1978:500). Bununla birlikte, genellikle %95 veya %99 olarak belirlenir. Seçtiğimiz güven derecesi %99 ise, gerçek değerin %99 olasılıkla saptadığımız hata aralığına düşmesini ya da örnekleme dâhil ettiğimiz her 100 örnekten 99’unun bu hata aralığında yer almasını istiyoruz demektir. %99 derecesinde güven arayan bir örneklem, %95 derecesinde güven arayan bir örneklemden daha büyük olacaktır. Yaşlılar üzerinde yapılan araştırma örneğine dönecek olursak, güven derecesi, araştırmacının, evrendeki yaşlıların %13 ila %17’sinin barınma sorunu olduğundan ne derece emin olduğunu gösterir. Güven derecesi %99 olarak belirlendiyse, araştırmacı araştırma evrenindeki yaşlıların %13 ila %17’sinin barınma sorunu olduğundan %99 emin demektir.