TEMEL CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU BİLGİSİ Dersi Mahkemelerin Görev ve Yetkisi, Uyuşmazlıklar Arası Bağlantı ve Ceza Muhakemesi Şartları soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Ceza mahkemelerinde "birleştirme"yi detaylı olarak anlatınız. 


CEVAP:

Birleştirme, farklı ceza davalarının birleştirilerek görünüşte tek bir yargılamanın yapılma- sını ve görünüşte tek bir hükümle sonuca bağlanmasını ifade eder. Aralarında ortak nokta bulunan uyuşmazlıklardan birisi cezai nitelikte değilse; kural olarak bu davalar birleştiri- lemez. Dolayısıyla birleştirmenin söz konusu olabilmesi için uyuşmazlıklar arası bağlan- tının tek tip bağlantı olması zorunludur. Bununla birlikte bu tek tip bağlantı dar bağlantı şeklindeyse uyuşmazlıklar farklı mahkemelerin görev ve yetkisine girse de birleştirilebilir. 

Buna karşın eğer uyuşmazlıklar arası tek tip bağlantı kanun tanımladığı türde değilse, bir başka deyişle geniş bağlantı şeklindeyse; bu durumda bunların birleştirilebilmesi, ancak aynı mahkemede görülüyor olmaları halinde mümkündür. Bu bağlamda geniş bağlantılı uyuşmazlıklar, farklı mahkemelerin görev veya yetkisine giriyorlarsa, bu uyuşmazlıkların birleştirilebilmesi mümkün değildir.

Nitekim CMK m.9’a göre; (dar) bağlantılı suçlardan her biri değişik mahkemelerin gö- revine giriyorsa, bunlar hakkında birleştirilmek suretiyle yüksek görevli mahkemede dava açılabilir. CMK m.10’a göre ise; kovuşturma evresinin her aşamasında, bağlantılı ceza da- valarının birleştirilmesine veya ayrılmasına yüksek görevli mahkemece karar verilebilir. Birleştirilen davalarda, bu davaları gören mahkemenin tabi olduğu yargılama usulü uygu- lanır. İşin esasına girdikten sonra ayrılan davalara aynı mahkemede devam olunur. Geniş bağlantıya ilişkin düzenlemeye ise CMK m.11’de yer verilmiştir. Buna göre; mahkeme, bakmakta olduğu birden çok dava arasında bağlantı görürse, bu bağlantı 8 inci maddede gösterilen türden olmasa bile, birlikte bakmak ve hükme bağlamak üzere bu davaların birleştirilmesine karar verebilir.

Bu düzenlemeler ışığında örneğin A hakkında hem Eskişehir Asliye Ceza Mahkemesinde hem de Kütahya Ağır Ceza Mahkemesinde açılmış davalar varsa, bunların Kütahya Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirilmesine karar verilebilir. Çünkü yüksek görevli mahkeme Kütahya Ağır Ceza Mahkemesidir. Yüksek görevli mahkemenin daha aşağı yetkili mahkemenin baktığı davaya bakmasında güvence bakımından bir sakınca yokken; aşağı yetkili mahkemenin yüksek görevli mahkemenin bakması gereken davaya bakması halinde, sanık bakımından daha güvencesiz bir yargılama olacağı kabul edilmek- tedir. Bu nedenle kanunkoyucu bu tür yargılamaların sadece yüksek görevli mahkemede birleştirilmesine imkan tanımıştır.

Bununla birlikte aynı göreve sahip ancak farklı yetkisi bulunan mahkemelerdeki dava- ların birleştirilmesi de mümkündür. Ancak burada davaların mahkemelerden hangisinde birleştirileceğinin görev bakımından bir önemi yoktur. Çünkü her ikisi de aynı göreve (madde yönünden yetkiye) sahiptir. CMK m.16’ya göre; her biri değişik mahkemelerin yetkisi içinde bulunan bağlantılı ceza davaları, yetkili mahkemelerden herhangi birisinde birleştirilerek görülebilir. Bağlantılı ceza davalarının değişik mahkemelerde bakılmasına başlanmış olursa, Cumhuriyet savcılarının istemlerine uygun olmak koşuluyla, mahke- meler arasında oluşacak uyuşma üzerine, bu davaların hepsi veya bir kısmı bu mahkeme- lerin birinde birleştirilebilir. Uyuşulmazsa, Cumhuriyet savcısı veya sanığın istemi üzerine ortak yüksek görevli mahkeme, birleştirmeye gerek olup olmadığına ve gerek varsa dava- ların hangi mahkemede birleştirileceğine karar verir. Birleştirilmiş olan davaların ayrıl- ması da bu suretle olur.

Bu bağlamda örneğin A hakkında hem Gaziantep Asliye Ceza Mahkemesinde hem de Eskişehir Asliye Ceza Mahkemesinde açılmış davalar varsa, bu davalarının söz konusu mahkemelerden herhangi birisinde birleştirilmesi mümkündür. Eğer mahkemeler uyuşa- mazsa ortak yüksek görevli mahkeme hem birleştirmenin gerekli olup olmadığına hem de birleştirmeye gerek varsa bunun hangi mahkeme nezdinde yapılacağına karar verecektir. Madde metninde açıkça ifade edildiği üzere, davalar açılmadan önce de, savcılar araların- da anlaşarak, her iki uyuşmazlığın birleştirilerek bu mahkemelerden birisinde dava açıl- masına karar verebilirler.

Bu noktada şu hususu da belirtmek gerekir ki; davaların birleştirilebilmesi için her iki uyuşmazlığın da muhakeme süreci bakımından birbirine yakın devrelerde olması gerekir. Bu bağlamda yeni açılmış ve duruşma hazırlığındaki bir dava ile hüküm aşamasına gelin- mek üzere olan bir davanın birleştirilmemesi gerekir. Nitekim aksi takdirde ileri safhada bulunan dava, arkadan gelen dava aynı aşamaya gelinceye kadar bekleyecektir. Bu da ma- kul sürede yargılanma hakkını zedeler bir durum oluşturur. Bu nedenle farklı muhakeme safhalarındaki davaların birleştirilmeksizin ayrı ayrı bitirilmesinde fayda vardır. 

Üzerinde durulması gereken bir diğer konu da birleştirmenin ihtiyariliğidir. Kural olarak, koşulları oluşsa bile birleştirmeye gidilmesi zorunlu değildir. Eğer muhakeme hukuku bakımından davaların birleştirilmesinde değil de ayrı ayrı görülmesinde yarar varsa, davalar birleştirilmez. Örneğin yargılamaların birleştirilmesi muhakemeyi hızlan- dırmak ve kolaylaştırmak yerine, bilakis bunları daha karmaşık hale getiriyorsa, makul sürede yargılanma hakkını ihlal edecek şekilde davaların uzamasına yol açıyorsa; bu du- rumda birleştirmeye gidilmemelidir. Ancak kanun istisnaen bazı durumlarda birleştir- meyi zorunlu kılmış bazı durumlarda da birleştirmeyi yasaklamış olabilir. Bu tür hallerde birleştirme yasağı veya zorunluluğu ortaya çıkar. Örneğin İİK’nın 346. maddesine göre, icra mahkemelerinin yetkisine giren ceza davaları, diğer ceza davalarıyla birleştirilemez. Kanunkoyucu bu düzenlemeyle icra mahkemesinin görevine giren suçlar bakımından bir birleştirme yasağı getirmiştir.

Davaların bir kere birleştirilmiş olması da yargılamalar bitinceye kadar bu birleştir- menin devam edeceği anlamına gelmez. Eğer birleştirmeden beklenen fayda elde edile- memişse; aynı şekilde davaların ayrılmamasına da karar verilebilir. Ancak işin esasına girildikten sonra ayrılan davaların aynı mahkemede görülmesine devam edilir.