TEMEL CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU BİLGİSİ Dersi Mahkemelerin Görev ve Yetkisi, Uyuşmazlıklar Arası Bağlantı ve Ceza Muhakemesi Şartları soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Ceza mahkemelerinde yetki (yer yönünden yetki) genel olarak nasıldır?


CEVAP:

Yetki, cezai uyuşmazlığı neredeki ceza mahkemesinin çözüme kavuşturacağını ifade eder. Bu bağlamda görev kuralları, cezai uyuşmazlığa hangi tür ceza mahkemesinin bakacağı- nı belirlerken (asliye ceza ya da ağır ceza mahkemesi); yetki kuralları, cezai uyuşmazlığı neredeki mahkemenin çözüme kavuşturacağını belirler. Örneğin görev kurallarına göre somut uyuşmazlık bakımından asliye ceza mahkemesinin görevli olduğu tespit edilerek uyuşmazlığı çözecek ceza mahkemesinin türü belirlenmiş olsun. Ancak ülke genelinde çok sayıda sayıda asliye ceza mahkemesi bulunmaktadır. Peki, bu uyuşmazlığı bunlardan hangisi (neredeki asliye ceza mahkemesi) çözüme kavuşturacaktır? İşte yetki kuralları bu sorunun cevabını verir.

Ceza mahkemelerinin yetkisi, kendilerine düşen coğrafi alanla sınırlıdır. Mahkemele- rin yer yönünden yetkisi, “yargı çevresi” kavramı ile ifade edilmektedir. Kural olarak, ceza mahkemelerinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adli yönden bağlanan ilçelerin idari sınırlarıdır (Teşkilat Kanun m.15).

Mahkemelerin yetkilerinin tespitindeki temel amaç, yargılamaların daha kolay yapıla- bilmesini sağlamaktır. Bu nedenle, yetki kuralları, kamu düzenine ilişkin olan görev kural- larından farklı özellikler gösterir. Nitekim ağır ceza mahkemesinde yargılanması gereken bir sanığın asliye ceza mahkemesinde yargılanması, onun açısından daha az güvenceli bir mahkemede yargılanma sonucunu doğuracakken; aynı sanığın Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi yerine Kütahya Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanması onun açısından bu tür aleyhe sonuçlar doğurmayacaktır. Çünkü her iki mahkeme de aynı güvenceye sahip mahkemelerdir. Yargılamanın olması gerekenden farklı bir yerde yapılmasının temel sa- kıncası, delillerin duruşmada ortaya konulmasının daha zor olması ve daha çok vakit al- ması şeklinde olabilir.

Yetki kurallarının kamu düzenine ilişkin olmaması nedeniyle kanunkoyucu kovuş- turma sırasında yetki itirazının yapılabilmesini belirli sürelerle kısıtlamıştır. Dolayısıyla görev itirazı kovuşturmanın her aşamasında ileri sürülebilecekken; yetki itirazı sadece ka- nunda öngörülen süreler içerisinde ileri sürülebilmektedir. Bu bağlamda sanık, yetkisizlik iddiasını, ilk derece mahkemelerinde duruşmada sorgusundan, bölge adliye mahkemele- rinde incelemenin başlamasından ve duruşmalı işlerde inceleme raporunun okunmasın- dan önce bildirmelidir. Bu aşamalardan sonra yetkisizlik iddiasında bulunulamayacağı gibi mahkemeler de bu hususta re›sen karar veremezler (m.18).

Türkiye’de işlenen suçlarda genel kural, suçun işlendiği yer mahkemesinin yetkili ol- masıdır. Dolayısıyla davaya bakmak yetkisi, suçun işlendiği yer mahkemesine aittir. Bu bağlamda teşebbüs halinde kalmış suçlarda son icra hareketinin yapıldığı, kesintisiz suç- larda kesintinin gerçekleştiği ve zincirleme suçlarda son suçun işlendiği yer mahkemesi yetkilidir. Suç, ülkede yayımlanan bir basılı eserle işlenmişse yetki, eserin yayım merkezi olan yer mahkemesine aittir. Ancak, aynı eserin birden çok yerde basılması durumunda suç, eserin yayım merkezi dışındaki baskısında meydana gelmişse, bu suç için eserin ba- sıldığı yer mahkemesi de yetkilidir. Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan hakaret suçunda eser, mağdurun yerleşim yerinde veya oturduğu yerde dağıtılmışsa, o yer mahkemesi de yetkilidir. Mağdur, suçun işlendiği yer dışında tutuklu veya hükümlü bu- lunuyorsa, o yer mahkemesi de yetkilidir. Görsel veya işitsel yayınlarda da yukarıda basılı eserlere ilişkin söylenenler geçerlidir. Görsel ve işitsel yayın, mağdurun yerleşim yerinde ve oturduğu yerde işitilmiş veya görülmüşse o yer mahkemesi de yetkilidir (m.12).

Suçun işlendiği yer belli değilse özel yetki kuralları uygulanarak yetkili mahkeme be- lirlenecektir. Buna göre;

1. Suçun işlendiği yer belirlenemiyorsa şüphelinin veya sanığın yakalandığı yer,
2. Şüpheli veya sanık yakalanmamışsa yerleşim yeri,
3. Şüpheli veya sanığın Türkiye’de yerleşim yeri yoksa Türkiye’de son adresinin bulun-

duğu yer,
4. Yetkili mahkemenin bu şekilde de belirlenmesi mümkün olmamışsa ilk usul işle-

minin yapıldığı yer mahkemesi yetkili olacaktır (m.13). 

Yabancı ülkede işlenen ve kanun hükümleri uyarınca Türkiye’de soruşturulması ve ko- vuşturulması gereken suçlarda yetkili mahkeme sırasıyla, şüphelinin veya sanığın yakalan- dığı yer mahkemesi, şüpheli veya sanık yakalanmamışsa yerleşim yeri mahkemesi, şüpheli veya sanığın Türkiye’de yerleşim yeri yoksa Türkiye’de son adresinin bulunduğu yer mah- kemesidir. Bununla birlikte Cumhuriyet savcısının, şüphelinin veya sanığın istemi üzeri- ne Yargıtay, suçun işlendiği yere daha yakın olan yer mahkemesine yetki verebilir. Bu gibi suçlarda şüpheli veya sanık Türkiye’de yakalanmamış, yerleşmemiş veya adresi yoksa; yetkili mahkeme, Adalet Bakanının istemi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının başvurusu üze- rine Yargıtay tarafından belirlenir. Yabancı ülkelerde bulunup da diplomatik bağışıklıktan yararlanan Türk kamu görevlilerinin işledikleri suçlardan dolayı yetkili mahkeme Ankara mahkemesidir (m.14).

Suç, Türk bayrağını taşıma yetkisine sahip olan bir gemide veya böyle bir taşıt Türkiye dışında iken işlenmişse, geminin ilk uğradığı Türk limanında veya bağlama limanında bulu- nan mahkeme yetkilidir. Türk bayrağını taşıma hakkına sahip olan hava taşıtları ile demir- yolu taşıtları hakkında da yukarıdaki fıkra hükümleri uygulanır. Ülke içerisinde deniz, hava veya demiryolu taşıtlarında ya da bu taşıtlarla işlenen suçlarda, bunların ilk ulaştığı yer mah- kemesi de yetkilidir. Çevreyi kirletme suçu, yabancı bayrağı taşıyan bir gemi tarafından Türk kara suları dışında işlendiği takdirde, suçun işlendiği yere en yakın veya geminin Türkiye’de ilk uğradığı limanın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir (m.15).

Görevde olduğu üzere bazen yetkide de mahkemeler arasında olumlu veya olumsuz yet- ki uyuşmazlıkları ortaya çıkabilir. Bu bağlamda birkaç hakim veya mahkeme arasında olum- lu veya olumsuz yetki uyuşmazlığı çıkarsa, ortak yüksek görevli mahkeme, yetkili hakim veya mahkemeyi belirler (m.17).