ÇAĞDAŞ FELSEFE I Dersi DARWİN'İN EVRİM KURAMINDAN PRAGMATİZME: PEİRCE VE DEWEY soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU: Darwin’in evrim kuramı batı felsefesinde nasıl bir etki yaratmıştır?


CEVAP: 19. yüzyılda yaşanan bilimsel gelişmeler arasında, Batı Felsefesi’ni derinden etkileyen en önemli kuramlardan birisi, hiç şüphesiz, Darwin’in geliştirdiği evrim kuramıdır. Bazıları, Darwin’in bu kuramını Newton’un mekanik kuramı ile karşılaştırmakta ve Newton’un madde ve kuvvetler hakkında geliştirdiği fikirlere benzer biçimde, Darwin’in canlıların değişimi ve çeşitlenmesini açıkladığını iddia etmektedirler. Darwin’in geliştirdiği kurama göre, genlerde meydana gelen rastlantısal değişimler, bireylere çevreye uyum süreçlerinde farklı avantajlar sağlamakta, bunun sonucunda da doğal bir seçilim sürecinde çevreye en iyi uyum gösteren hayatta kalmaktadır. Bu suretle, bireyler sahip oldukları genetik özellikleri sonraki nesillere aktarmaktadırlar. Bu aktarım süreci de uzun bir zaman dilimi içerisinde türlerin değişimini ve çeşitlenmesini temin etmektedir. Evrim kuramının beraberinde getirdiği değişim olgusunu Peirce, dile uygulamıştır. İnsan, hayatta kalma sürecinde çevresiyle sürekli etkileşim halindedir. Bu süreç içerisinde anlamlar, ne yaptığımıza, neyi hangi yöntemle ve ne ölçüde açıklığa kavuşturduğumuza bağlı olarak değişebilir. Bu değişim olgusu, Peirce tarafından kabul edilir. Peirce’ın dil anlayışı ile Darwin’in evrim kuramı arasındaki bağda tam bu noktada berrak hale gelir. Dil, Peirce’a göre, evrime tâbîdir. Dewey’e göre ise Darwin’in eserinin başlığında ki “tür” ve “köken” terimlerinin, eserin adında bir araya getirilmesi bile, başlı başına “düşünsel bir devrim”dir. Dewey, Darwin’in eserinin, Antik Yunan’dan beri Batı düşüncesine hâkim olan çerçeveyi kökten biçimde değiştirdiğini öne sürer. Yeni felsefe mutlak kökenler ya da mutlak gayeler peşinde koşmamalıdır. Bu dünyada karşımıza çıkan somut sorunlara ilişkin somut çözümleri olanaklı kılan bir yönteme yönelmelidir. Dewey, bu yöntem değişikliğinin bir anda olmayacağını düşünmektedir. Çünkü, tıpkı Peirce gibi Dewey de sahip olduğumuz kavramların soyut mantıksal formlarla ya da kategorilerle sınırlı kalmayıp birtakım alışkınlıkları, yatkınlıkları ve tavırları içerdiğini düşünür.