İSLAM MEZHEPLERİ TARİHİ Dersi MEZHEPLER TARİHİNE GİRİŞ soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU: Din ile mezhep arasında ne tür bir sosyolojik bağlantı vardır?


CEVAP: Her dinin başlangıçta bir ana bünyesi bulunur. Bir peygamber yahut kurucu önder etrafında toplanan ve öncülük yapan çekirdek dindarlar topluluğunun tebliğ ve gayretleriyle ilk halka genişler. Topluluk bir topluma dönüşür. Sonra da bazen peygamber ve önderin sağlığında ama çoğu defa onların ölümünden sonra fikir ve amelde farklılaşmalar başlar, ilk ayrılıklar zuhur eder. Sosyal bölünme, yani tefrika ilk aşamada mezhepleri doğurmaz. İnanç konusunda farklı dinî yorumları, ibadet ve hukuk alanında farklı usulleri veya farklı siyasî görüşleri benimseyen ve genellikle karizmatik vasıfları olan bir âlimin ya da siyasî önderin etrafında kümelenen müminler, ilk merhalede dinî grup veya cemaat denilen oluşumu teşkil ederler. Bu topluluk, ya ayrılma iradesi sergileyerek dinî ana bünyeden kopmak ve bağımsız bir alt cemaat kimliği kurmak ister. Veya ana bünyeye bağlı kalma iradesi sergiler. Fakat bu irade yeterli olmaz ve ana bünye tarafından dışlanır. Her iki durumda da tefrikanın ilk merhalesi gerçekleşmiş olur. Çoğu zaman tefrika bu boyutta kalır. Daha fazla büyümez. Uzun vadede ana bünyeye dönüşler olur veya başka bir cemaate katılım vuku bulur. Zayıflamanın ardından erime ya da kaybolma ile süreç sonuçlanır. Bazen de tefrika büyür. Söz konusu ayrılıkçı cemaat sosyalleşir, geniş bir kitleye hitap eder hale gelir. Bu arada kurumsallaşır ve kendi içinde idari bir hiyerarşi geliştirir. Alimler ve önderler tarafından kitaplar telif edilir, dolayısıyla bir literatür meydana gelir. Bu süreçte cemaatin farklı inanç ve uygulamaları kökleşerek doktrinleşir. Sonuçta cemaat artık mezhebî bir kimliğe kavuşmuş olur. Mezhepler de cemaatler gibi tarih sürecinde kaybolabilirler. Bölünerek başka cemaat ve mezhepleri doğurabilirler. Hatta çıktığı ana bünyeyi reddederek bağımsız bir din haline bile gelebilirler.