DİN SOSYOLOJİSİ Dersi GÜNDELİK HAYATTA DİN soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU: Din ve gelenek arasındaki ilişkiyi ele alırken dinin tamamen bir kültür ürünü olduğu şeklindeki yaklaşımdan neden kaçınmak gerekir?


CEVAP: Dinin tamamen kültür ürünü olduğunu iddia eden görüş, on dokuzuncu yüzyıldaki salt antropolojik ve sosyolojik yaklaşımların sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bu görüş pozitivist bir yaklaşıma dayanır. Pozitivizm deney ve gözleme dayanan modern bilimi kabul edip, dini ve metafizik açıklamaları bilim öncesi düşünme biçimi oldukları gerekçesiyle baştan reddeden bir anlayıştır. Pozitivist yaklaşımı benimseyen on dokuzuncu yüzyıl sosyal bilimcileri, o dönemde zirveye çıkan antropolojik verileri de kendi düşüncelerine destek için kullanmışlardır. Yani ilkel olarak nitelendirilen kabileler hakkındaki verileri toparlayıp, onların zihniyetlerini çözümlemeye çalışarak dinin insan ürünü olduğunu iddia etmişlerdir. Dinin kaynağının ilahî olduğunun reddedilmesi beraberinde dinle ilgili diğer öğelerin de reddedilmesi sonucunu doğurmuştur. Böylelikle vahiy, peygamberlik, kutsal kitap, mucizeler reddedilmiştir. Dolayısıyla dini olarak bilinen her şey bir kültür ürününe dönüştürülmüştür. Günümüz sosyal bilimi ise artık dinin kaynağı tartışmalarını bir kenara bırakmıştır. Zira bu konunun hem artık doğrudan bilimin konusu olmadığı düşünülmekte hem de eldeki verilerden hareketle kesin sonuçlara ulaşmanın imkânsızlığı üzerinde durulmaktadır.