TEMEL İNSAN HAKLARI BİLGİSİ II Dersi İnsan Hakları Kavramı ve Kökeni soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Doğal hukuk ne anlama gelir?


CEVAP:

2000 yıldan uzun bir süredir siyasi düşünce tarihinde doğal hukuk önemli bir yer tutmaktadır. Doğrunun ve yanlışın özü, iyi yasa ya da doğaya uygun yaşamın ölçüsü olarak görülmüştür. Dönemlere göre doğal hukukun kaynakları farklıdır. İlk Çağ’da tabiat ve düzen, Orta Çağ’da ilahi ve beşeri hukuk, Yeni Çağ’da hukuk, cebir, bireysel akıl arasındaki farklılıklar doğal hukukun çatışmalarından çıkış yolu aradığını göstermektedir (Torun, s. 47). İlk çağlardan bu yana doğal hukukun akla mı, iradeye mi dayanacağı sorundur. Rasyonel düşünce insanı insan yapan en önemli özelliğin akıl olduğunu, doğal hukukun değişmez zamana bağlı olmadığını, ideal bir akılsal düzen içinde olduğunu ileri sürer. İradeci görüş ise doğal hukukun kaynağını irade bildiriminde arar. Doğal hukukun amacında da tartışmalar vardır. Doğal hukukun pozitif hukukun kaynağındaki ilkeleri belirlediği iddia edilmektedir. Pozitif hukukun değerlendirilmesini sağlayan bir ölçü olarak beş başlıkta doğal hukukun anlamını toplayabiliriz; 1. İnsan davranışlarının doğa kurallarına uygunluğunu değerlendirme anlamında birtakım ilke ve kurallar kastedilmektedir. 2. İnsanı pozitif hukuk vasıtasıyla bir fiilin yapılması konusunda yükümlü kılan kural olarak görülmektedir. 3. İnsanı pozitif hukukun ya da ona aykırı olarak doğrudan doğruya belirli bir fiilin gerçekleştirilmesiyle hükümlü kılan yükümlülükler olarak anlaşılmaktadır. 4. Bir değer ölçütü olarak kastedilmekte yani mevcut hukuki düzenin ölçütüdür. 5. Devlet ve hukuk anlayışını ortaya koyan düşüncelerin temeli olarak görülür (Torun, s. 48-50). Bu anlamda Doğal Hukuk 17. ve 18. yüzyıllardan sonra ortaya çıkmıştır. Doğal hukuk sabit ve değişmez hükümleri kapsar, bu nedenle insan doğasına bağlı, değişmez ve insan aklı tarafından bulunabilecek bir yükümlülüğe sahiptir. İnsan aklının salt egemenliği görüşü doğal hukukun kaynağının da akıl olduğu sonucuna götürmüştür. Doğal hukukun kaynağı ve esası eşyanın tabiatında da görülmektedir. Bu nedenle doğal hukuk insan doğasında ve insani özelliklerde bulunmaktadır. Doğal hukuk öğrenilmiş değil apriori bir hukuk sistemini ifade eder. Pozitif hukuk sistemlerine göre daha mükemmel, daha yüksek bir hukuk olduğundan bütün insanlar için geçerlidir. Doğal hukuk ile pozitif hukuk birbirinden farklıdır. Her iki hukukun kaynakları farklılık arz etmektedir (Bal, s. 7). Pozitif hukuk devlet tarafından yapılan ve yaptırım gücü devlete dayanan insan eseridir. Pozitif hukukun esası zorlamaya dayanmaktadır. Pozitif hukukla ilgili herhangi bir uyuşmazlık çıktığında bu uyuşmazlığın çözümü objektif, değişmez ve ebedi olan doğal hukuka başvurularak yapılabilir. Demek ki iki hukuk ilişkisi için; doğal hukuk pozitif hukukun kaynağında yer alır, ona ilham kaynağı olur ve bu hukuku kontrol eder. Bu üç işlem doğal hukukun adalet, eşitsizlik, özgürlük ilkelerini içermesi, bu ilkelerle pozitif hukuku denetlemesi ile olabilir, denebilir. Doğal hukuk olana değil, olması gerekene yönelmiştir. Pozitif hukuk toplumların özelliklerine uygun olarak zamana göre farklılık arz eder. Hâlbuki doğal hukuk değişmez bir nitelik gösterir.