HADİS TARİHİ VE USULÜ Dersi HADİSLERİN TASNİFİ VE TEMEL HADİS KİTAPLARI soru detayı:
SORU:
Ebû Dâvud ve Sünen’i hakkında ne söylenebilir?
CEVAP:
Tam adı Ebû Dâvud Süleyman b. Eş’as b. İshak es-Sicistânî’dir. 202/817’de İran –Afganistan sınırı bölgesinde doğdu. Büyük dedesi İmrân, Sıffîn harbinde Hz. Ali tarafında savaşırken vefat etmiştir. Zengin bir âileden gelir. On sekiz yaşında çıktığı ve çok uzun yıllar süren ilim yolculuğunda dönemin önemli ilim merkezlerinde uzun süreler kaldı, çoğu Buhârî ve Müslim’in de hocaları olan önde gelen muhaddislerinden hadis okudu. Hocalarının sayısı üç yüz civarındadır. Bu seyahatlerinde ileride İbn Ebû Dâvud adıyla tanınan büyük bir muhaddis olacak oğlu Abdullah’ı da yanına alarak onun da yetişmesini sağladı. Çok titiz ve katı bir hadis tenkitçisiydi. Çevresindekiler onun hadis için yaratıldığını söylerlerdi. Fıkıh bilgisinde de otorite idi. Dünya malına değer vermez, sünnete titizlikle uymaya çalışır, son derece zahidâne yaşardı. Devlet idarecilerine karşı ilmin izzetini korumaya çok dikkat ederdi. Emîr el-Muvaffak’ın çocuklarına Sünen’i özel olarak okutması teklifini reddetmiş, ders halkasında ders okutmuştur. 275/889’da Basra’da vefat etti. Süfyân es-Sevrî’nin kabrinin yanına defnedildi.
İyi bir Müslüman olmak isteyen kişiye şu dört hadis yeter demiştir:1- Ameller niyetlere göredir. 2-Kişinin kendini ilgilendirmeyen yararsız şeylerden uzak durması iyi Müslüman olduğunu gösterir. 3-Kişi kendi için sevdiğini kardeşi için de sevmedikçe iyi Müslüman olamaz. 4-Helâl, haram bellidir. Bunların arasında iki taraftan hangisine girdiği şüpheli olan şeyler vardır. Bunlardan uzak durun.
Sünen’ini çok sayıda hadis arasından seçtiği dört bin sekiz yüz hadisle oluşturmuştur. Sünen’i yazdıktan sonra Ahmed b. Hanbel’e sunduğu ve onun takdirlerini kazandığı nakledilmektedir. Kitabını tanıtmak için Mekkeli âlimlere yazdığı mektubundaki (Risâle ilâ ehl-i Mekke) ifadelerine göre, kitabında fakihlerin delil olarak kullandıkları ahkâm hadislerini toplamayı amaçlamıştır. Kısa tutmak için her konu başlığında mümkün olduğunca az hadis verir ve en temel hadislerden bahseder. Kitabına zayıf hadisleri de aldığını kendisi söyler. Fakat ittifakla terkedilmiş hiçbir hadisi almamıştır. Bunun iki sebebi vardır: 1-Fakihler o hadisi kullandıkları için kitabına almıştır. 2- Ona göre zayıf hadis, akıl ve kıyasla hüküm vermekten önce gelir. Bir konuda zayıf hadisten başka delil yoksa zayıf hadisle amel edilmelidir. Yer yer hadislerin sıhhat durumu, farklı kanalları ve yorumu ile ilgili bilgiler verir. Fakihler tarafından çok okunup kullanılan bir kitaptır. Yedi râvî vasıtasıyla bize ulaşmıştır. Çeşitli şerhleri yapılmıştır.