SORU: Epik destanlar gerçek tarihle birebir örtüşür mü?
CEVAP: Epik destanları pek çok kültürel ortaklığa sahip toplulukların bir kahramanın ve onun öyküsünün etrafında uluslaşmalarının hikâyesi olarak görmek mümkündür. Birincil sözlü kültür ortamında sözlü olarak oluşturulup nakledilen bu edebî metinlere daha sonraki dönemlerde geniş kitleler “gerçek” olarak inanmış ve epik destanlarda anlatılanları sözlü tarihleri olarak algılamışlardır. Oysa gerçek bir tarihî olaydan kaynaklansa bile epik destanlar sözlü kültür ortamında oluşturulup aktarılırlarken pek çok değişime ve dönüşüme uğrarlar. Kahraman adları ve olayların geçtiği yer adları gerçek ve tarihsel olması nedeniyle dinleyiciler üzerinde “gerçek”miş duygusu bırakırlar. Bu nedenle de dinleyiciler onların gerçek olduğuna inanır ve dinlerler. Ancak hiç bir epik destan gerçek tarihle birebir örtüşmez. Örtüştüğündeyse o bir epik destan değil tarihtir.