TÜRK SOSYOLOGLARI Dersi MEHMET İZZET VE ZİYAEDDİN FAHRİ FINDIKOĞLU soru detayı:
SORU:
Fındıkoğlu karmaşık yapıya sahip olan toplumsal olayların hangi görüş ile açıklanabileceğini savunur?
CEVAP: Fındıkoğlu karmaşık bir yapıya sahip olan toplumsal olayların Gestaltçı-Bütüncü görüş çerçevesinde açıklanmasını savunur. Şu cümlesi Fındıkoğlu’nun sosyal meselelere bakış şeklini çok net olarak göstermektedir: Sosyoloji disiplini her tek sosyal meseleyi bir “nokta” hâlinde tasarlar ve bu noktayı çerçeveleyen tarihî hava ve sosyal şartları bu noktaya kuvvetli bir projektör gibi tutar. Fındıkoğlu, “bütüncü görüş” ile hem “toplum” veya “sosyal realite” denen karmaşık yapıya bir bütün olarak bakmayı hem de sosyal olayları toplumun bütünü içinde birbirleri ile ilişkileri olan birer bütün olarak incelemeyi getirmiştir. Bu açıklamalarında tek taraflı ve tek sebepli mutlak açıklamalardan kaçınılması gerektiğini vurgulayarak sosyolojinin relativist karakterine de işaret etmiştir. Sosyal olayları ortaya çıktıkları yer ve zamanı dikkate alarak çeşitli metotlar yardımıyla ve bilimler arası bir yaklaşımla incelemek, bu inceleme ve açıklama esnasında gerektiğinde daha önce ortaya atılmış doktrinlerden de faydalanmak gerektiğini somut örnekler de vererek açıklamıştır. Bilimsel araştırmada akıl ve tecrübenin, tümevarım ve tümdengelimin birlikte kullanılması gereğini de belirtmiştir.
Fındıkoğlu karmaşık bir yapıya sahip olan toplumsal olayların Gestaltçı-Bütüncü görüş çerçevesinde açıklanmasını savunur. Şu cümlesi Fındıkoğlu’nun sosyal meselelere bakış şeklini çok net olarak göstermektedir: Sosyoloji disiplini her tek sosyal meseleyi bir “nokta” hâlinde tasarlar ve bu noktayı çerçeveleyen tarihî hava ve sosyal şartları bu noktaya kuvvetli bir projektör gibi tutar. Fındıkoğlu, “bütüncü görüş” ile hem “toplum” veya “sosyal realite” denen karmaşık yapıya bir bütün olarak bakmayı hem de sosyal olayları toplumun bütünü içinde birbirleri ile ilişkileri olan birer bütün olarak incelemeyi getirmiştir. Bu açıklamalarında tek taraflı ve tek sebepli mutlak açıklamalardan kaçınılması gerektiğini vurgulayarak sosyolojinin relativist karakterine de işaret etmiştir. Sosyal olayları ortaya çıktıkları yer ve zamanı dikkate alarak çeşitli metotlar yardımıyla ve bilimler arası bir yaklaşımla incelemek, bu inceleme ve açıklama esnasında gerektiğinde daha önce ortaya atılmış doktrinlerden de faydalanmak gerektiğini somut örnekler de vererek açıklamıştır. Bilimsel araştırmada akıl ve tecrübenin, tümevarım ve tümdengelimin birlikte kullanılması gereğini de belirtmiştir.