ORTAÇAĞ FELSEFESİ II Dersi GAZZALİ soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Gazzâlî’nin filozofların tutarsızlığı ile ilgili düşünceleri
nelerdir?


CEVAP:

Gazzâlî Filozofların tutarsızlığını yazmaktaki amacını şöyle dile getirir: “Amacım, önceki filozofların metafiziğe ilişkin inançlarının tutarsız ve görüşlerinin çelişik olduğunu açıklayarak reddetmek; gerçekte aklı başındakiler için alay konusu olan öğretilerinin iç yüzünü ve tehlikelerini göz önüne sermek ve bunun sıradan halk yığınları arasından çeşitli inanç ve görüşleriyle temayüz eden zeki kimselere ibret olmasını sağlamaktır.

  • Gazzâlî öncelikle felsefi ilimleri kendi amacı ve yöntem anlayışı doğrultusunda matematik (riyâzî), mantık, fizik (tabiî), metafizik (ilâhî), siyâsî ve ahlakî ilimler olmak üzere altı gruba ayırır. Bunlardan matematik, mantık ve fizik, kanıta dayalı (burhânî) olmaları itibariyle epistemolojik açıdan güvenilir ilimlerdir ve bunların dinî meselelerle olumlu yahut olumsuz hiçbir ilişkileri yoktur. Dolayısıyla bu ilimlerin özellikle din adına reddedilmesi ve eleştirilmesi faydadan çok zarar getirir. Filozoflar, siyâset ve ahlak alanındaki görüşlerini peygamberlerin ve sûfîlerin öğretilerinden yararlanarak olgunlaştırdıklarından, bunlar da epistemoloji ve din açısından herhangi bir sakınca taşımaz. Onların dinî ilkelerle çeliştikleri ve hataya düştükleri alan metafizik olup fiziğin konuları arasında yer almakla birlikte metafizik boyutu da bulunan sebeplilik (determinizm-causalite) ve nefis problemi de bu kapsamda ele alınmalıdır.
  • Filozofların en önde gelenlerinden biri olan Aristoteles’in düşünce sistemindeki çelişkilerin ortaya konulması, belirlenen amacın gerçekleşmesini sağlayacak en kestirme yoldur. Çünkü o, teist bir filozof olarak daha önceki deist/natüralist ve ateist/materyalist düşünürlerin öğretilerini inceleyip eleştirerek felsefeyi geçersiz ve gereksiz ayrıntılardan arındırmıştır. Böylece filozofların temel düşüncelerine en yakın görüşleri belirlediği ve felsefi ilimleri sistemleştirdiği için de Mutlak Filozof ve Muallim-i Evvel ona unvanı verilmiştir. Aristoteles’in öğretilerini İslam dünyasına en iyi aktaran, onu en güzel şekilde temsil eden, eserlerini inceleyen ve anlayıp yorumlayanlar da Fârâbî ve İbn Sînâ olmuştur. Dolayısıyla bu iki filozofun görüşlerini irdeleyip eleştirmek diğer bütün filozofarı incelemekle eşdeğer olacaktır.
  • Gazzâlî’, filozofların farklı terminoloji kullanmasından kaynaklanan problem, çelişki ve tartışmaların, ortak bir anlam kastedilmek şartıyla, üzerinde durulması gerekmeyen ayrıntılar olarak görüp tartışma dışı tutar.
  • Amaç, filozofların çelişki ve tutarsızlıklarını açığa çıkarmak, böylece yöntem ve doktrinlerinin çelişkisiz olduğunu sanarak filozoflara karşı iyimser yaklaşanları uyarmak olduğuna göre, yapılması gereken şey, tartışılan sorunlara ilişkin herhangi bir tez ortaya koymaksızın, yalnızca filozofları sıkıştırmak, görüş ve yaklaşımlarını sorgulamak suretiyle doktrinlerini geçersiz kılıp reddetmektir.
  • Filozofların görüş ve doktrinleri doğrudan dinin temel ilkeleriyle ters düşmektedir. Bu yüzden onlara karşı çıkarken herhangi birine bağlı kalmaksızın bütün kelâm ekollerinin görüşlerinden yararlanmak suretiyle güç birliği sağlamak en uygun yoldur