ORTAÇAĞ FELSEFESİ II Dersi GAZZALİ soru detayı:
SORU:
Gazzâlî’nin gerçek bilgi ve yöntem anlayışını oluşturan temel ilkelerini nasıl sıralayabiliriz?
CEVAP:
(i) Varlığın hakikatini kavrama ve gerçek bilgiye (yakîn) ulaşmayı sağlayacak olan en önemli güç, gerçeği öğrenme isteğinin bir tutku halini almasıdır. (ii) Bir araştırma yaparken, varılmak istenen hedef ile ona ulaştıracak olan yol ve yöntemin iyi belirlenmesi, araştırıcının dikkat etmesi gereken hususların başında
gelir. (iii) Araştırmanın başlangıcından bitimine kadar her aşamada konuyla ilgili her şey ciddiyetle ele alınmalı, gerçeği arama konusundaki samimiyet ve titizlik elden bırakılmamalıdır. (iv) Araştırma sırasında karşılaşılabilecek olan her tür engel ve zorluğun aşılmasını sağlayacak cesaret ve azim, gerçeğe ulaşmanın vazgeçilmez şartlarındandır. (v) Gerçek aranırken, konuyla ilgili bütün görüş ve akımlar, hiçbiri göz ardı edilmeksizin ve önyargıdan uzak olarak, ciddî bir yaklaşımla gözden geçirilmeli ve anlamaya çalışılmalıdır. (vi) Sadece gerçeğin peşinde olan bir ilim insanını, sıradan insanlardan ayıran en önemli nitelik, herhangi bir bilgi yahut düşünceyle karşılaştığında, onun kim tarafından ortaya konulduğuna değil, hakikati ifade edip etmediğine bakmaktır. (vii) Her ilmî disiplin ayrı bir uzmanlık alanı olup herhangi bir alanda uzman (hazık) olan bir kimsenin başka alanlarda da uzman olacağı veya bir alanda bilgisiz yahut yetkin olmayan birinin hiçbir alanda uzman olamayacağı şeklindeki bir ön kabul doğru değildir. Dolayısyla hakikat arayıcısı, görüş ve düşüncelerinden yararlanacağı kişilerin uzmanlık alanlarına dikkat etmek zorundadır. (viii) “Uzmanlığa saygı”nın gereği olarak hiç kimse inceliklerine vâkıf olmadığı, amaç, yöntem ve kapsamını iyi bilmediği bir alanda ulu-orta görüş ileri sürmemelidir.(ix) Hakkın (gerçek) bir kişi, grupya da kendi tekelinde olduğu şeklindeki bir anlayış (dogmatizm) son derece yanlıştır
ve hakikat arayıcısının önündeki en büyük engeldir. (x) Bu ilkeler ışığında
ulaşılan gerçekleri, kavrayabilecek olanlardan sakınmak ve saklamak ne kadar
yanlışsa; onu algılayacak durumda olmayanlara açıklamak da o kadar yanlış olur.