MALİYE POLİTİKASI II Dersi Maliye Politikası ve Ekonomik Kalkınma soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Gelişmekte olan ülkelerin temel ortak özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Gelişmekte olan ülkeler ayırımı yapılırken, ülkelerin temel bazı ortak özellikleri dikkate alınır. Aşağıda bu özellikler, gelişmekte olan ülkeler için özetlenmektedir:
• Kişi başına gelir düzeyi düşüktür. Yoksulluk sınırı bazı ülkelerde kişi başına günde 2 doların altına kadar düşebilmektedir. Bunun bir nedeni yatırım miktarındaki ve dolayısıyla mal ve hizmet üretimindeki yetersizliktir. Diğer bir nedeni de ekonomide parasallaşma düşük olduğundan, gelirin olduğundan düşük görünmesidir.
• Kişi başına gelirin düşük olmasının önemli sonuçlarından birisi tasarrufların düşük ve dolayısıyla sermaye birikiminin yavaş olmasıdır.
• Nüfus artış hızı yüksektir ve bu nüfusun önemli bir bölümü kırsal bölgelerde yaşamaktadır. Dolayısıyla kentleşme oranı düşüktür.
• Üretim yapısı tarım ağırlıklıdır ve tarımsal üretim büyük ölçüde geleneksel yöntemlerle yapılmaktadır. Verimlilik düşük ve gizli işsizlik yaygındır. Kente göçle beraber,
sermaye birikimi yetersiz ve beşerî sermaye düşük olduğunda, işsizlik artmaktadır.
• Gelir dağılımı adaletsiz bir yapı arz etmektedir. Zenginlik dar bir kesimin elinde birikmekte ve bu kaynaklar verimli alanlardan ziyade üretken olmayan, rantı yüksek alanlara yönelmektedir. Geniş bir kesimin temel ihtiyaca yönelik tüketimi yetersiz iken dar bir kesimin lüks tüketimi yüksektir.
• Eğitim düzeyi düşüktür. Bu durum bir yandan üretim sürecinde insanların verimliliğini düşürürken, diğer yandan da sosyal kalkınma açısından bir engel teşkil etmektedir. Ülke yönetiminde bireylerin söz sahibi olması, temel haklar konusundaki sorunlar ve bireylerin kendilerini ifade etme imkânları kısıtlıdır.
• Sağlık hizmetlerinin miktarı ve kalitesi düşüktür. Bunun bir nedeni düşük eğitim düzeyinden kaynaklanan bilinçsizlik iken diğer bir nedeni sağlığa ayrılan kaynakların yetersizliğidir. Bu yüzden de bireylerin yaşam süresi kısa, çocuk ölümleri yüksektir.
• Az gelişmiş ülkelerin önemli bir çoğunluğu otoriter siyasal rejimlerle yönetilmektedirler. Gelişmiş ülkelerde çoğunlukla hâkim olan ve bireyin kararlarının önemsendiği demokratik yönetimlerden farklı olarak, bir birey veya grubun baskı ile yönettiği bu ülkelerde, toplumun geniş kesimleri karar süreçlerinin dışında kalmaktadır.