SORU: Heidegger sanatta nesne-araç ilişkisini nasıl açıklar?
CEVAP: Heidegger sanatta nesne-araç ilişkisini, nesneden yapıta giderek değil de yapıttan nesneye giderek açıklar. Bunun için yine Van Gogh’un eseri üzerinden konuşur: “Bu tür ayakkabıların defalarca resmini yapmış olan Van Gogh ’un ünlü bir resmini ele alalım. Resimde fazladan ne var? Ayakkabının ne olduğunu herkes bilir. Eğer bunlar ağaç ve kenevirden değilse, deri tabanlıdır ve iğne, bez ve sicimle dikilmiştir.” “Bu tür araçlar ayakları örtmeye yarar. İster tarlada ister dansta, olsun hizmetine göre kullanılan malzeme ve biçimler farklıdır. Ayakkabı aracının boş içinin, karanlık ağzından iş basamaklarının güçlükleri adeta sızıyor. Ayakkabının sert yapılı ağırlığında, üzerinde sert rüzgarların estiği tarlanın uzun, birbirini hatırlatan çizgiler yardımıyla uzun gidişin uysallığı toplanır. Derinin üzerinde nem ve toprağın çukurları var. Tabanlarda, çöken akşamdan dolayı tarla yolunun yalnızlığı karışır. Ayakkabıda toprağın sessiz çığlığı, olgun başakların sesiz ödülü ve kışı yaşayan tarlanın, nadasa bırakılmış tenha tarlanın açıklanmamış başarısızlığını fısıldar.” “Bu araç yardımıyla ekmeğin güveni, sıkıntıyı atmanın verdiği dile getirilmez sevinci, doğumun verdiği çalkantı ve ölüm tehdidindeki titremenin şikayetsiz korkusunu hissederiz. Bu araç toprağa aittir ve köylü kadının dünyasında yurt tutar. Araç bu yurt tutmuş aitlikten kendi içindeki dinginliği yaratır” (Heidegger, 2011:26-27).