CEZA HUKUKU Dersi Hukuka Aykırılık soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Hukuka aykırılık ile tipiklik arasındaki ilişki nedir? 


CEVAP:

Hukuka aykırılık, suçun genel bir unsuru olup, tüm hukuk düzeninin fiil hakkındaki değersizlik yargısını ifade eder. Tipe uygunluk belirlenirken fiil, sadece ceza hukuku bakımından değerlendirilmekte, işlenen fiille hangi suçun maddi ve manevi unsurlarının gerçekleştirildiği araştırılmaktadır. Oysa hukuka aykırılıkta, fiil, bütün hukuk düzeni açısından değerlendirmeye alınmakta ve bu fiilin hukuka uygun olup olmadığı araştırılmaktadır. Bu araştırmanın sonucunda fiili hukuka uygun hâle getiren bir nedenin bulunmadığı anlaşılmışsa, fiilin suç oluşturduğu söylenecektir. Bu nedenle suç, aynı zamanda hukuk düzenine aykırılıktır.Hukuka aykırılık, fiil ile bütün hukuk düzeni arasındaki ilişkinin ifadesidir. Dolayısıyla bir fiilin hukuka aykırı olması, onun bütün hukuk sistemine aykırı olması anlamına gelir. Hukukun, uygulamada iş bölümü kolaylığı sağlaması nedeniyle çeşitli disiplinlere ayrılması, bu disiplinler arasında hukuka aykırılık veya hukuka uygunluk bakımından farklı ölçütlerin olduğu anlamına gelmez. Çünkü hukuk düzeni bir bütündür ve bir hukuk dalında hukuka aykırı olan bir fiil, başka bir hukuk dalında hukuka uygun olarak nitelendirilemez. Bu bakımdan, bir fiil ya hukuka uygundur ya da aykırıdır. Bir davranışın örneğin medeni hukukta hukuka aykırı ve fakat ceza hukukunda hukuka uygun olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Aksi kabul, hukuk düzeninin tekliği/bütünlüğü ilkesine
aykırılık teşkil eder. Suç teşkil eden haksızlıklar, hukukun diğer alanlarındaki (örneğin medeni hukuk ya da kamu hukukuna aykırılık teşkil eden) haksızlıklardan yapı, nitelik ve bir olay olarak farklı değildir. Suç yalnızca niceliği (ağırlık) yönünden diğer haksızlıklardan farklıdır. Suç, cezaya layık haksızlıktır. Bir fiil suç olarak tanımlanmadan önce de bu fiil haksızlık niteliğine sahiptir. Kanun koyucu ceza hukukunun güvence fonksiyonu gereği haksızlık teşkil eden fiiller arasından cezaya layık olanları seçerek, onları suç olarak tanımlamaktadır. Dolayısıyla haksızlıklar arasından yalnızca kanunda tanımlanan fiiller suç sayılmakta, diğer haksızlıklar ise suç oluşturmamaktadır.
Bu nedenle, fiilin bir niteliğini oluşturan hukuka aykırılık derecelendirmeye tabi tutulamazken, hukuka aykırı olan fiilin bizzat kendisini ifade eden haksızlığın bir derecelendirmeye tabi tutulması mümkündür. Bu nedenle, bir fiilin diğerine nazaran daha az veya daha çok hukuka aykırı olduğunu söylemek mümkün değilken, bir fiilin diğerine göre daha az veya daha çok haksızlık teşkil ettiğini ifade etmek mümkündür. Örneğin kasten öldürmenin ifade ettiği haksızlık ile kasten yaralamanın ifade ettiği haksızlık nicelik itibariyle birbirinden farklıdır. Hatta bu haksızlığın derecelendirilmesi bir fiilin değişik işleniş şekilleri bakımından da mümkündür. Örneğin bir yaralama fiilinin ya da bir hırsızlığın diğer bir yaralama ya da hırsızlığa nazaran daha az veya daha fazla bir haksızlık muhtevasına sahip olduğu söylenebilir. Nitekim yasa koyucunun, bir kimsenin hukuki bir ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla işlediği hırsızlığı (m. 144/1-b), böyle bir amaç olmaksızın işlenen hırsızlığa nazaran daha az ceza ile karşılamasının nedeni budur.