ÇAĞDAŞ TÜRK ROMANI Dersi TARİHÎ ROMAN KAVRAMI VE 1950 SONRASI TÜRK EDEBİYATINDA TARİHSEL ROMAN soru detayı:
SORU:
Hülya Argunşah’a göre tarihçi ile roman yazarı arasındaki fark nedir?
CEVAP:
Hülya Argunşah’a göre roman, kurmaca esasına dayalı bir edebî türdür. Yaratıcılık konusunda sanatın bir kolu olan edebiyatın bütününde olduğu gibi romanda da yaratma ve yeniden inşa sayesinde mevcut malzeme değişerek yeniden kurgulanır. Sanatçının kültürü dünya görüşü ve psikolojisinin yönlendirmeleriyle şekillenerek yeni bir bütün hâlini alır. Halbuki tarih, şahsiliği temel bir özellik hatta ayrıcalık olarak kabul eden sanatın aksine tarafsızlık ilkesine bağlı kalmak zorundadır. Sebepleri ve sonuçlarıyla açıklanabilir olmalıdır. Tarihçi, ideolojisi ve eğitimi gibi sebeplerle ne kadar yorum hakkına sahipse de bu yorumları kabul edilebilir, geçerli belgelerle ispat etmek zorundadır. Belgeler üzerinde gerçek dışı yorumlar yapmak hakkına sahip değildir. Kendini fantezilerine kaptırmak hürriyeti ise hiç yoktur. Buna karşılık edebî eserin -burada romanın- temeli, yazarının yaratma kabiliyeti ve eserini işleyiş tarzıdır. Tarihî roman yazarı ise daha önce tarihçinin tespit ettiği hadiseyi bu özellikleri üzerinden yeniden işler/kurar. Ancak onun, bilimsel sonuçlara ve verilere bağlı kalma zorunluluğu yoktur. Buna karşılık o tarihî yorumlamak, canlandırmak hatta tarihin açıklayamadığı ya da sorumluluk alanı içerisinde olmayan bir takım boşlukları da hayal gücünün aracılığıyla doldurmak durumundadır sorumluluk alanı içerisinde olmayan bir takım boşlukları da hayal gücünün aracılığıyla doldurmak durumundadır.