HADİS TARİHİ VE USULÜ Dersi HADİSLERİN KORUNMASI VE KAYIT ALTINA ALINMASI soru detayı:
SORU:
Hz. Peygamber’in vefatından sonra sahâbe döneminde yazılan hadislerin meşhurları hangileridir?
CEVAP:
Bu dönemde yazılanların meşhurları da şöylece sıralanabilir:
1. Hz. Ebû Bekir’in beşyüz kadar hadisi yazdığı fakat sonra bunları imha ettiği nakledilmektedir. Hz. Âişe’nin konuyla ilgili haberi şöyledir: Babam, Resûlullah’dan -sallellahu aleyhi ve sellem- gelen hadisleri bir araya toplamıştı. Bunlar beş yüz hadis idi. Sonra geceyi (yatağında) sağa-sola çokça dönerek geçirmiş, sabah olunca da; “Kızım, yanındaki hadisleri getir!” demişti. Bunun üzerine ben onları getirmiştim de o, ateş isteyip onları yakmıştı (Zehebî, Tezkiratü’l-huffâz, I, 5).
2. Hz. Ömer’in de hadisleri yazma teşebbüsü olmuştu. Ancak o, bir ay süreyle yaptığı istişare ve istiharelerden sonra, önceki ümmetlerin, Allah’ın Kitabı yanında başka kitaplar edinerek saptıklarını söyleyerek süneni yazmaktan vazgeçmişti. Bununla beraber bazı memur ve akrabalarına gönderdiği mektuplarında bir kısım hadisleri yazdığı da vakidir. Meselâ Utbe b. Ferkad’a bazı hadisleri yazıp gönderdiği nakledilmektedir (İbn Hanbel, elMüsned, I, 261).
3. Hz. Ali’nin, içinde bazı hadislerin yazılı olduğu bir sahîfesi vardı ve bunu, kılıcına takılı olarak yanında taşırdı. Bu sahîfede bulunan hadisler hakkında birçok haber vardır. Bunlardan birine göre onda; diyet, esirlerin bırakılması ve herhangi bir gayr-ı müslimin yerine bir Müslümanın öldürülemeyeceği konularında bilgiler varmış.
4. Ebû Hüreyre’nin de hadis sahîfeleri vardı. En çok hadis rivayet etmiş sahâbî olan Ebû Hüreyre’nin pek çok yazılı hadis malzemesine sahip olduğu nakledilmektedir. Ancak bunları bizzat kendisinin mi yazdığı yoksa bazı kâtiplere veya öğrencilerine mi yazdırdığı kesin olarak tespit edilememiştir. Onun talebelerine hadis yazdırdığı bilinmektedir. Meselâ talebelerinden Beşîr b. Nehîk ondan hadis yazmış, sonra da yazdıklarını ona okuyarak rivayet hakkı almıştı. Hemşehrisi Hemmâm b. Münebbih de Ebû Hüreyre’nin talebesi idi. Bu zatın ondan yazıp rivayet ettiği ve içinde yüz otuz sekiz hadis bulunan sahîfe günümüze kadar ulaşmış ve basılmıştır. Bu sahîfe, yazanına nisbetle Hemmâm b. Münebbih’in Sahîfesi ismiyle bilinmektedir. Muhammed Hamîdullah’ın, hadis tarihiyle alâkalı mühim bir girişle neşrettiği bu kitapçığın Türkçeye üç ayrı tercümesi yapılmıştır. Ebû Hüreyre’ye nisbet edilen es-Sahîfetu’s-sahîha isimli hadis kitapçığı da, bu sahîfe olmalıdır.
5. Abdullah b. Abbâs eline yazı malzemeleri alarak sahâbîleri kapı kapı dolaşmış ve onlardan duyduğu hadisleri yazmıştı. O böylece diğer sahâbîlerden duyup yazdığı hadislerle birçok hadis sahîfesi meydana getirmişti. Kendisi bizzat yazdığı gibi, Sa‘îd b. Cübeyr, Mücâhid ve İkrime gibi talebelerine de hadis yazdırmıştı. İbn Abbâs’ın, bir deve yükü kadar olduğu nakledilen kitapları oğlu Ali’ye, ondan da hadisçilere intikal etmişti.
6. Semüre b. Cündeb’in de, içinde “pek çok ilim” bulunan bir sahîfesi vardı. O bu kitapçığını, Resûlullah’dan -sallellahu aleyhi ve sellem- bizzat duymuş olduğu hadisler ile sahâbîlerden öğrenmiş olduğu hadislerden meydana getirmişti. Bu sahîfe Semüre’nin çocukları tarafından rivayet edilmiştir. Bu cümleden olarak Süleyman b. Semüre’nin, babasından büyük bir nüsha rivayet etmiş olduğuna dair haberler vardır. Semüre’nin bu sahîfesini Hasan-ı Basrî de rivayet etmiştir.
7. Câbir b. Abdullah, Mescid-i Nebî’de ders halkası olan ve hadiste yetkili bir âlim sayılan bir sahâbî idi. Onun da hacla ilgili bir kitabının olduğu nakledilmektedir. Bu kitabın da kâtibi kesin olarak belli değildir.
8. Abdullah b. Ömer’in de hadis sahîfelerinin olduğu ve evinden dışarı çıkmadan önce onlara göz attığı nakledilmektedir. Ancak bunları bizzat kendisinin mi yazdığı yoksa başkasına mı yazdırdığı kesin olarak bilinmemektedir. İbn Ömer’in eserlerini talebesi ve âzâdlısı Nâfi‘ rivayet etmişti.
9. Cahiliye döneminde yazı bilenlerden olan Sa‘d b. Ubâde’nin bizzat hadis yazıp yazmadığı bilinmemektedir. Ancak bazı haberler onun da yazılı hadislere sahip olduğunu göstermektedir.