İSTİHDAM VE İŞSİZLİK Dersi İşsizlik soru detayı:
SORU:
İktisat literatüründe piyasa aksaklıklarına bağlı bir işsizlik nasıl açıklanmıştır?
CEVAP: Toplam talebe bağlı işsizlikte ücret oranındaki düşmeleri engelleyecek çeşitli unsurların varlığı hâlinde işgücü arzı ve talebinin eşitlenmeyip bir işsizlik sorununun doğduğu durum söz konusudur. Bu engeller işçilerin davranışlarına bağlı olabileceği gibi sosyal güvenlik ile ilgili mevzuata ya da işçilerin artan pazarlık gücüne bağlı olabilir. Ancak her durumda ekonominin bütünü için söz konusudur. İşçi ücretlerindeki böyle bir katılığı işgücü piyasasının işleyişindeki bir aksaklık olarak kabul etmek mümkündür. Bu durumda talep yetersizliğinden doğan bir işsizliğin devamı geniş ölçüde piyasa aksaklığına bağlanıyor demektir.
Ancak iktisat literatüründe piyasa aksaklıklarına bağlı bir işsizliğin varlığından söz edilirken anlatılmak istenen farklıdır. Böyle bir ad altında daha çok kesimler ve bölgeler arsında ücret farklılıkları yaratan engeller, işgücünün hareketini kısıtlayan unsurlar kastedilmektedir. Örneğin ekonomide ücretlerin düşmesini engelleyen nedenler ekonominin yalnız belli kesimleri için söz konusu olabilir. Diğer kesimler için böyle engeller bulunmadığına göre toplam talepte ya da belli kesimlerde üretilen mallara karşı talepte ortaya çıkan bir azalmanın yarattığı işsizlik sorunu, sadece ücretlerin esnek olmadığı kesimler üzerinde kalmış olacaktır. Bu kesimlerde girişimciler hem üretim azalışına bağlı olarak daha az işçi kullanmayı isteyecektir hem de nispi olarak pahalı kalan işgücü faktöründen tasarruf sağlayacak sermaye yoğun üretim tekniklerini seçmeye yöneleceklerdir. Böyle bir durum sanayi kesimi ile sanayi dışı kesim arasında sosyal sigortalar mevzuatı ve işçi örgütlerindeki farklılıkların belirgin olduğu ülkelerde ortaya çıkabilmektedir.
Toplam talebe bağlı işsizlikte ücret oranındaki düşmeleri engelleyecek çeşitli unsurların varlığı hâlinde işgücü arzı ve talebinin eşitlenmeyip bir işsizlik sorununun doğduğu durum söz konusudur. Bu engeller işçilerin davranışlarına bağlı olabileceği gibi sosyal güvenlik ile ilgili mevzuata ya da işçilerin artan pazarlık gücüne bağlı olabilir. Ancak her durumda ekonominin bütünü için söz konusudur. İşçi ücretlerindeki böyle bir katılığı işgücü piyasasının işleyişindeki bir aksaklık olarak kabul etmek mümkündür. Bu durumda talep yetersizliğinden doğan bir işsizliğin devamı geniş ölçüde piyasa aksaklığına bağlanıyor demektir.
Ancak iktisat literatüründe piyasa aksaklıklarına bağlı bir işsizliğin varlığından söz edilirken anlatılmak istenen farklıdır. Böyle bir ad altında daha çok kesimler ve bölgeler arsında ücret farklılıkları yaratan engeller, işgücünün hareketini kısıtlayan unsurlar kastedilmektedir. Örneğin ekonomide ücretlerin düşmesini engelleyen nedenler ekonominin yalnız belli kesimleri için söz konusu olabilir. Diğer kesimler için böyle engeller bulunmadığına göre toplam talepte ya da belli kesimlerde üretilen mallara karşı talepte ortaya çıkan bir azalmanın yarattığı işsizlik sorunu, sadece ücretlerin esnek olmadığı kesimler üzerinde kalmış olacaktır. Bu kesimlerde girişimciler hem üretim azalışına bağlı olarak daha az işçi kullanmayı isteyecektir hem de nispi olarak pahalı kalan işgücü faktöründen tasarruf sağlayacak sermaye yoğun üretim tekniklerini seçmeye yöneleceklerdir. Böyle bir durum sanayi kesimi ile sanayi dışı kesim arasında sosyal sigortalar mevzuatı ve işçi örgütlerindeki farklılıkların belirgin olduğu ülkelerde ortaya çıkabilmektedir.