KAMU EKONOMİSİ I Dersi Devletin Mali Alandaki Rol ve Fonksiyonlarındaki Değişim soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

İngiltere ve ABD’de uygulamaya konulan Reaganizm ve Thatcherizm politikaları ve devletin payını azaltmaya dayalı politik söylemler devlet harcamaları üzerinde nasıl bir etkiye sahip olmuştur?


CEVAP:

Çoğu sanayileşmiş ülkede 1990’ların başlarına kadar vergiler yoluyla devlete aktarılan kaynakların yarısından fazlası spesifik yararlanıcılara transfer edilmişken, geleneksel kamu mallarına -savunma, adalet gibi- ayrılan harcamaların payı, genel kamu harcamalarının yüzde 10’undan daha fazla değildir (Commander, Davoodi ve Lee, 1996:12-13).
Bu durum son 10-20 yıldaki devletin büyümesinin, devletin geleneksel fonksiyonlarındaki artıştan kaynaklanmadığını göstermektedir. Aksine, devlet meşruluğunun önemli ölçüde tartışmalı olduğu alanlarda devlet faaliyetleri genişlemiştir (Gwartney, Holcombe ve Lawson, 1998:165).
1985 sonrası uygulamaya konulan politikalara rağmen kamu harcamalarının GSYİH’ya oranında belirgin bir azalmanın olmaması dikkat çekicidir. Bu durum, daha çok hükümetlerin harcamalarını bütçe dışına kaydırması ve bütçe dışı fonların uygulamaya konulmasıyla oluşan gizli kamu sektöründen kaynaklandığı savunulmaktadır. Özellikle İngiltere ve ABD’de uygulamaya konulan Reaganizm ve Thatcherizm politikaları ve devletin payını azaltmaya dayalı politik söylemlere rağmen, hükümetlerin bütçe dışı müdahaleleri artmaya devam etmiştir. Bu müdahaleler; KİT’ler, vergi harcamaları, devlet borçlanması ve borç garantileri ile regülasyonlar (örneğin ithalatta uygulanan tarifeler vb.) şeklinde ortaya çıkmıştır. Devletin payını azaltıcı politikalara rağmen, devletin payındaki artışın devam etmesi çeşitli nedenlere bağlanmıştır. Örneğin çıkar gruplarının gücünden ve kazanılmış haklara dayalı ödemelerden dolayı kamu harcamalarının artmaya devam ettiği savunulmaktadır (Commander, Davoodi ve Lee, 1996:12-13). Kamu Tercihi teorisyenleri (başta James M. Buchanan ve Gordon Tullock olmak üzere) de kamu harcamalarındaki artışı, politik partiler arasındaki seçim rekabetine ve buna bağlı olarak ekonomiye katkı sağlamayan oy kazandıracak harcamaların ağırlık kazanmasına ve özel çıkar gruplarının lobicilik faaliyetlerine dayandırmakta ve dolayısıyla hükümetlerin kamu harcamaları kısmada çekingen davrandıklarını ileri sürmektedirler.