SORU: İslâm ahlâkını kendisine konu edinen ilmin temel kavramları nasıl ilmileşmiştir?
CEVAP: Ancak bu konuda sistematik bir düşünce söz konusu olmadığı için, bunların hiç birisi bir isim alarak veya bunlara isim verilerek ıstılahlar (terimler) ortaya çıkarılmamıştı. Bu kavramların ıstılahlarla ifade edilmesi için, bu alanın sistematik bir şekilde tedvin edilmesi, yani ahlâk alanının ilmileşmesi gerekiyordu. Ahlâk alanının ilmileşmesi kavramların zaman içerisinde isimlendirilerek, bunlarla ahlâki hayatın tasvir, tahlil ve tahkik edilmesi yoluyla gerçekleşmiştir. Bir davranış düzeni olarak İslâm ahlâkı, teorik olarak “kavramları” ve “ıstılahlarıyla” (terimleriyle) birlikte ortaya konulup, sonra uygulanmış bir ahlâk sistemi değildir. Vahiy, önce Hz. Peygamber’in şahsında etkin olmuş; çeşitli zamanlarda, değişik vesilelerle nazil olan ayetler onun hayatında bir vahdet, insicamlı bir bütün teşkil etmiştir. Hz. Peygamber’in etrafındaki insanlar vahye hem lisanî haliyle (Kur’an), hem de bilfiil hayat (sünnet) olarak bu bütünlük içerisinde şahit olmuşlar ve bunu da bir hayat tarzı olarak üstlenmişlerdir.