TEMEL İNSAN HAKLARI BİLGİSİ II Dersi İnsan Hakları Kavramının Tarihi Gelişimi soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

İslamiyet anlayışında insan hakları nasıldır?


CEVAP:

Din olarak İslam, insanı yaratılış gayesi içinde eğitmek ve yüceltmek isteyen; insana kendi varlığını bütün derinliği ile yaşatarak onu, kendi kendisinin sahibi yapan ve şahsiyet bütünlüğünü sağlayan değerler manzumesidir. Bu yönü ile İslamiyet’e göre asıl olan insandır (Fığlalı, s.258). Bu nedenle İslamiyet’in insanın haklarını koruyan ve geliştiren bir anlayışı vardır. Doktrinde buna karşı görüşler de vardır. Buna göre insan hakları, daha doğrusu insan onuru alanında esas olan haklardan çok ödevlerdir. Var olan haklar da kişinin insan olmasının değil, statüsünün veya eylemlerinin bir sonucudur (Donnelly, s. 60). Müslüman yazarlar, İslamiyet’in Batı’dan önce tüm insanlar için bazı temel hak ve özgürlükleri getirdiği görüşünü savunmaktadırlar (Bu yazarlar ve bu görüşün değerlendirmesi için bkz. Uygun, “İnsan Hakları Kuramı”, s. 29). İslamiyet inanışı gereği her türlü güç Allah’a aittir. Bu bakımdan insan hakları da Allah’ın imtiyazları olarak kabul edilmiştir (Gözlügöl, s. 42). Devletin anayasası da haklar bildirisi de Kur’an-ı Kerim’dir. Burada yer alan kurallar, haklar değiştirilemez. Böylelikle bir bakıma birey hakları esaslı bir güvence altındadır. Günümüz çağdaş demokrasilerin kabul ettiği değerler ve günümüz insan haklarının temeli olduğu kabul edilen haklar bildirileri ile Kur’an’ın insanlara bağışladığı haklar arasında bir aykırılık yoktur (Baydur, s. 697). Zaten günümüzde milletlerarası insan hakları belgeleri, hemen hemen bütün Müslüman ülkelerin iç hukuk sistemlerinin ve anayasalarının ilke ve hükümlerinde de yer almış bulunmaktadır (Gözlügöl, s. 43).