SORU: John Stuart Mill ve Diğer Pozitivistlerin pozitivizm hakkındaki görüşüleri nelerdir açıklayınız?
CEVAP: J. S. Mill (1806-1873) Comte’un anlayışına bilgi kuramsal bir temel kazandırmaya çalışmıştır. Mill’e göre pozitif dönemde farklılıklar azalarak toplumlar arası benzerlikler artmaya başlamıştır. Bu da tarih yazımı açısından daha bilimsel olmak adına kolaylıklar sağlamaktadır. Toplumların daha türdeş hâle gelmesi tarihin yasalarını bulmayı da kolaylaştıracak ve tarih yazımı sosyoloji olmaya doğru gidecektir (Özlem 2012: 163). Mill’e göre sosyoloji olmaya doğru giden bir tarih biliminin bulacağı yasalar toplum yasaları olacaktır ve toplum yasaları da doğa yasalarından farklı yasalardır. Çünkü Mill’in bilim anlayışına göre doğa yasaları tümevarımla elde edilmektedir. Oysa tarihteki yasaların tümevarım yoluyla elde edilmesi sorun olarak görünmektedir. Ayrıca Mill’e göre sosyal olguları doğal olgular gibi yapay deneylerle test etme olanağı da yoktur. Tarih yasaları tekil insan doğasından türetilebilecek olan biyolojik ya da psikolojik doğa yasalarının yönlendirdiği yasalardır (Mill 1843: 563). İnsan doğası yasaları ndan türetilen sonuçlar tarihteki genel olgularla tam bir uygunluk içindedirler. Mill’e göre de Comte’un dediği gibi insanlık belirli evrelerden geçerek ilerlemektedir (Özlem 2012: 163). İnsanlığın ilerlemesi ise insanlığın entellektüel gelişmesinin bir sonucudur ve Comte’un ileri sürdüğü üç hâl yasasının tarihsel gelişmeden çıkarılabileceği çok açıktır (Mill 1843: 517-518). Mill’e göre tarihsel gelişimi belirleyen yasalar birbirini izleyen toplum aşamaları arasındaki karşılıklı ilişkileri belirlerler. Bu yüzden de tarihin yasaları keşfedilmelidir. Tarihin genel olgularının analiziyle ilerleme yasasının keşş ve gelecek olguların öndeyisi olanaklı olabilecektir. Bunun için de doğa biliminin yöntemi uygulanmalıdır. Ancak doğa bilimle rinde tümevarma yoluyla nedenleri keşfederiz ve tümdengelim yoluyla da nedenlerden etkilere gideriz. Oysa tarihte nedenler olmuş bitmiştir ve artık karşımızda değildir. Bu yüzden tarihte etkilerden nedenlere gitmek gereklidir. Mill buna ters dedüktif yöntem der (Mill 1843: 504). Böylece tarihin olgularının incelenmesiyle tarihsel genelleştirmeler yapılabilecek ve tarihte toplum aşamalarının art arda gelişini belirleyen yasaların keşifi olanaklı olacaktır. Comte ve Mill’den sonra gelen düşünürler bu düşüncelerin etkisinde tarihe ilişkin bazı savlar ortaya koymuşlardır. Buna göre Buckle ve Taine tarihçilerin doğa bilimini model alarak tarih yazmaları gerektiğini savunmuşlardır. Herbert Spencer ise biyolojik evrim kuramını tarihe uygulayarak tarihte de evrensel bir ilkeye varılabileceğini savunmuştur. Haeckel ise insanlık tarihinin aslında doğa tarihinin küçük bir aşaması olduğunu ileri sürmüştür. Ancak, bazı sözcüklerin kalın, italik ya da altı çizili olarak biçimlendirilmesini sağlayabilirsiniz.