HADİS TARİHİ VE USULÜ Dersi TEMEL HADİS KAYNAKLARI ÜZERİNE YAPILAN ÇALIŞMALAR soru detayı:
SORU:
Keşfu’l-hafâ hakkında ne söylenebilir?
CEVAP:
Aclûnî’nin tam adı Keşfu’l-hafâ ve muzîlu’l-ilbâs amme’ş-tehere mine’lehâdîs alâ elsineti’n-nâs olan kitabı, halk arasında hadis diye dolaşan sözlerin hadis olup olmadığını ortaya koymak amacıyla yazılmış en hacimli eserdir. Sıra sayısını ifade eden rakamlardan sonra yaygın sözler, parantez içinde, alfabetik olarak, senedsiz bir şekilde, sadece sahâbî ve hadisi yer aldığı kitabın müellif isim zikredilerek sıralanmaktadır. Eserin son kısmında el-Mekâsıd’da olduğu gibi incelenen sözlerin konularına göre bir fihristi bulunmaktadır. Eser temelde el-Mekâsıdü’l-hasene’ye dayanmaktadır. Ancak ondaki uzun sened nakillerini kısaltılmış, hadisi kitabına alan müellif ve sahâbî râvisine işaret etmekle yetinmiştir. Ayrıca konuyla ilgili kendisinden önceki kaynaklardan da ilâveler de bulunmuş ve hangi eserlerden alındığını ifade etmiştir. Genel olarak zikredilen sözlerin sıhhatiyle ilgili âlimlerin görüşleri kaydedilmiş ve değerlendirmeler yapılmıştır. Eserde 3281 meşhur söz incelenmektedir. Müellif, sözün hadis olmadığını “leyse bi hadîs: Bu hadis değildir” ifadesiyle belirtir. “Sahâbî sözüdür”, “âlimlerden birinin sözüdür” veya “hikmetli sözdür” gibi ifadelerle sözün kaynağını tesbite çalışır. Aclûnî eserinde bazı âlimlerin mevzû kabul ettiği rivâyetleri savunduğu gerekçesiyle eleştirilmiştir.
İlk dönem hadis kaynaklarında yer alan mevzû hadisleri müstakil eserlerde bir araya getiren çalışmalar da yapılmıştır. Bu çalışmalar mevzû yani uydurma hadisleri konu edinen onuncu ünitede incelenecektir.