İKTİSADİ DÜŞÜNCELER TARİHİ Dersi Keynes soru detayı:
SORU:
Keynesyen düşüncenin ortaya çıktığı dönemin temel ekonomik dinamikleri nelerdir?
CEVAP:
Keynes, hayatını sanayi devriminin bütün ekonomik ve sosyal sonuçlarının ortaya çıktığı yıllarda geçirmiştir. Keynes’in fikirleri Batı Dünyası’nın geçirdiği en büyük ekonomik bunalımlardan olan 1930’lu yıllardaki Büyük Buhran’dan çıkılmasına önemli ölçüde yardımcı olmuştur. Esasen Keynesyen iktisadın öne sürdüğü fikirler 1929 yılından öncelerine uzanmaktadır. Mitchell ve takipçilerinin de dahil olduğu birçok iktisatçı, iktisadi konulara Neo Klasik okulun mikro ekonomik temelli yaklaşımından ziyade makro ekonomik çerçeveden bakmaktaydı. Büyük ölçekli sanayi üretiminin artması ve ticaretteki gelişmeler iktisatta tümevarımsal istatistiki ölçümleme ve kontrol yöntemlerinin kullanılmasını daha kolay hale getirmiştir. Dolayısıyla ekonomiye makro çerçeveden bakmak geçmişte olduğundan daha makul hale gelmiştir. Keynes’in yaşadığı dönemde batı ekonomilerinde büyüme oranının hızla düşüyor olması, Keynes’i bu gibi konulara çözüm aramaya yönlendirmiştir. Batı dünyasının özel sektör girişimine dayalı ekonomileri Birinci Dünya Savaşı sonrasında savaş öncesine nazaran enerjisini kaybetmekte; nüfusun büyüme oranı düşmekte, çoğu kısmı sömürgeleştirilmiş olan dünyada, sömürgeci ülkeler coğrafi olarak daha fazla genişleyememekteydi. Gelirler ve tasarruflar artarken; üretim, tüketimi aşmaktaydı. Sanayi devrimi sonrasında buhar makinesi, otomobil ve demiryolları gibi icatlar devasa yatırımları teşvik etmişti. Ancak savaş sonrası dönemde yeni ve büyük çaplı sermaye yatırımlarını teşvik edecek buluşlar daha fazla ortaya çıkmıyordu. Ayrıca dinamik bir fiyat rekabetinin olmaması, firmaların maliyet azaltma girişimlerinin önüne geçmiş, eskiyen makinelerin yeni ve daha gelişmiş makinelerle değiştirilmesi konusunda firmalar iştahsız davranmışlardır. Buna bağlı geçmiş yatırımlardan biriken amortismanlar hızlı bir şekilde tekrar sisteme döndürülememiştir. İşsizlik hızla artarak kronik bir hal almış ve o ana kadar yaşanmış en büyük ekonomik bunalım olan Büyük Buhran, 1929 yılında ortaya çıkmıştır. Krizin etkileri o kadar büyüktü ki başta ABD’ye ardından da Avrupa ülkelerine yayıldı. ABD’de milli gelir yaklaşık %50 oranında düştü, her dört işçiden biri işsiz kaldı, firmalar art arda iflas ederken, sınai üretim yaklaşık %45 geriledi. İşte tam da bu noktada, Birleşik Devletler’deki birçok iktisatçı daha sonra Keynesyen politikalar olarak adlandırılacak olan politikaları krizden çıkılması için önermeye başlamışlardır.