DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ Dersi KÜLTÜR, TOPLUMSAL DEĞİŞME VE TABAKALAŞMA soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Kültürü oluşturan öğelerin kapsamları nelerdir?


CEVAP:

Kültürü oluşturan bu öğelerin kapsamları şu şekilde açıklanabilir:

Değerler, bir topluluk ya da gruptaki ideal prensipleri tanımlayan öz standartlardır. Bu standartlar amaçlarımızı ve davranışlarımızı belirlerken bize neyin doğru neyin yanlış olduğunu gösterir. Değerler iyi, kötü, güzel ya da çirkini belirlemede ölçütler sunar ve güçlü bir toplumsal kontrol aracı niteliğindedir.

İnançlar, bir kültürde insanların birlikte sahip oldukları doğrunun, hakikatin ne olduğuna ilişkin paylaşılan idealler inançları oluşturur. İnançlar, sağduyuya, dine, bilime ya da bunların karışımına
dayanabilir. Dini doktrinler birer inanç sistemidir, aynı zamanda siyasal ideolojiler de siyasal alanda ne olması gerektiği konusundaki inançlara dayanır.

Semboller, kültürü oluşturan bütün unsurların temelinde yer alır. Bütün yaratıklar gibi insanlar da çevrelerindeki dünyayı duyumsarlar ancak diğerlerinden farklı anlamlar yüklerler. Semboller, kültürü paylaşan, tanınmış belirli anlamları aktaran her şeydir. Bir söz, bir duvar yazısı, yanıp sönen kırmızı bir ışık, sıkılmış bir yumruk hepsi birer semboldür. Sembollere yüklenen anlamlar da kültürden kültüre farklılık göstermektedir.

Dil, kültür dünyasının taşıyıcısı ve anahtarı konumundadır, bireylerin birbirleriyle iletişimde bulunmalarına imkân tanıyan bir semboller sistemi ve kurallar setidir. Kültürün öğrenilmesinde ve aktarılmasında dil büyük önem taşıyan bir araçtır. Dilbilim alanında görelilik hipotezine göre kültür ile dil arasında güçlü bir etkileşim söz konusudur aynı zamanda bir kültürün normları, değerleri ve inançları açısından olasılıkları ve potansiyelleri belirler.

Normlar, kişisel alanı kullanma vb. bir durumda nasıl davranılacağına ilişkin belirli kültürel beklentilerdir. Sosyologlar paylaşılan kültürel beklentileri toplumsal normlar olarak görürler. Gündelik yaşamı düzenleyen mekanizmalar ve bütün toplumsal muhataplar açısından normlar kurallaşmış, standartlaşmıştır. Kişiler birbirlerinin beklentileri hakkında ancak paylaşılan normlar aracılığıyla bilgi sahibi olurlar. Normlar zorlandığında ise doğru ve yanlışı tanımlayan bu paylaşılmış kurallar toplumsal davranışın sınırlarını hatırlatır.