ÖZEL GÜVENLİK MESLEK ETİĞİ Dersi Kuvvet Kullanmanın Teorik ve Etik Boyutu soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Makul kuvvet, orantılılık, caydırıcı amaçlı kuvvet
kavramlarını açıklayınız.


CEVAP:
  • Makul Kuvvet: Kuvvet kullanımına, bir güvenlik görevlisinin kendisine veya bir başkasına yönelik bir fiziki saldırının olması durumunda bu tehlikeyi gidermek veya etkisiz hâle getirmek için başvurulur. Burada kuvvet kullanma bir amaç değil araçtır ve hangi aşamada ve hangi oranda kullanılması gerekiyorsa o sınırın aşılmaması gereklidir. Kullanılan kuvvet ne olursa olsun nihai amaç saldırganı durdurmak ve kontrol altına almaktır. Bir saldırganı durdurmak veya etkisiz hâle getirmek için ne kadar kuvvet uygulaması gerekiyorsa kullanılan o miktar ‘makul kuvvet’ kabul edilir.
  • Orantılılık: Güvenlik görevlilerinin kuvvet uygulamalarında diğer bir ölçüt ‘orantılılık’ (proportionality) ilkesidir. Güvenlik görevlisinin kullanacağı kuvvet karşılaşılan tehlike ile orantılı olmalıdır. Ancak bir tehlikenin ölçülerek ona karşı orantılı bir kuvvet uygulanması sübjektif bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Örneğin, el veya herhangi bir sert cisim ile yapılan bir saldırıya karşı ateşli silah kullanımı orantısız ve aşırı kuvvet olarak görülebilir. Ancak personelin bıçak veya benzeri bir yaralayıcı ve öldürücü olabilen bir silah ile tehdit edilmesi durumunda ateşli silah kullanıp kullanmayacağını objektif olarak belirlemek pek de kolay değildir. Bu ve benzeri sorunlar hukukçular ve bu alanın uzmanı olan uygulayıcılar tarafından incelenerek değerlendirilmelidir.
  • Caydırıcı Amaçlı Kuvvet: Güvenlik görevlisinin kullandığı kuvvetin makul olabilmesinin kriterlerinden bir diğeri de kuvvet kullanımının sadece ‘caydırıcı’ amaçlı olmasıdır. Güvenlik görevlilerinin cezalandırma amaçlı zor kullanma hak ve yetkileri yoktur. Örneğin, güvenlik görevlilerinin toplumsal olaylarda kullandığı kuvvet uygulamaları, ‘cezalandırıcı’ (punitive) değil topluluğu ‘caydırıcı’ (preventive) olması durumunda meşrudur. Diğer bir ifade ile güvenlik görevlisinin kullanacağı kuvvet ancak bir kalabalığı caydırmak ve dağıtmak için gerekli olan düzeyde tutulduğunda meşrudur. Zaten dağılma ve kaçma eğilimi gösteren bir kalabalığın peşinden koşarak cezalandırma amaçlı zor kullanması meşru değildir. Özellikle de kaçarken yere düşen göstericilere, dışarıdan rahatlıkla gözlenebilecek bir düzeyde kin, nefret ve intikam duyguları yansıtan içerikte zor kullanılması meşruiyet açısından sorgulanabilir. Kalabalığa karşı kuvvet kullanan görevliler kuvvet kullanmanın ne kadarının yasal bir gereklilik, ne kadarının da profesyonellik sınırını aşan duygusal bir zafiyet olduğunu en iyi kendi vicdanlarında hissedebilirler.