SORU: Modern etik ile postmodern etiği karşılaştırdığımızda ne gibi özellikleri vardır?
CEVAP: Postmodernite nasıl özünde bir modernlik eleştirisiyse, postmodern etik de temelde modern denilen etiğin eleştirisidir. Asıl ya da önemli olan yeni etik görüşünün kendisinden ziyade eleştiridir, modern etikte sorunlu görülendir. Eleştiriden hareketle de postmodern bir etiğin nasıl olabileceği ortaya konabilir. Modernlik kendi içinde çelişkilidir, postmodernlere göre çünkü hem ahlaka ihtiyaç duymakta hem de ana tezleriyle ahlakı imkânsız kılmaktadır. Modern dünya belli ahlak anlayışlarının varlığını gerektirmekte ama aynı zamanda bu anlayışları ciddiye almanın zeminini yok etmektedir. Modernlik ahlaksal bilgi imkânını dışlayan bir bilgi anlayışı geliştirmiştir. Bu anlayışta ahlak, artık rasyonel bir inanç konusu değil, öznel bir kanaat meselesi haline gelmiştir. Birbiriyle çelişen ahlaksal konumlar söz konusu olduğunda, bunlardan herhangi birinin kabul edilebilmesi için hiçbir iyi neden gösterememekte, kişiyi kendi başına bırakmaktadır. Modernliğin başlıca çizgisi, pratikleri araçsal aklın isteklerine maruz bırakmak ve bireyi geleneğe olan bağlılıklarından tecrit etmektir. Gelenekten koparılan bireyi modernlik kendi başına bırakmaktadır. Bunun nedeni ise modernlikte, akıl ve ahlak arasındaki bağlantının koparılması, deyim yerindeyse, akıl ve ahlakın birbirinden ayrı düşmeleridir. Poole’a göre, ahlakın gerektirdiği gibi davranmak için akli bir gerekçemiz yoktur artık; ayrıca ahlakın iddialarını doğru kabul edebileceğimiz akılsal nedenlerimiz de yoktur. Hatta bunun tersine modern akıl anlayışlarının ötesine gitmek için gayet iyi aklî gerekçelerimiz vardır, bunun için ahlaksal zeminler de mevcuttur. Ama bu, bizzat modernliğin ötesine gitmemizi gerektirmektedir.