XVIII. YÜZYIL TÜRK EDEBİYATI Dersi MAHALLİ-FOLKLORİK ÜSLUP TEMSİLCİLERİ- II soru detayı:
SORU:
Münâsibdir sana ey tıfl-ı nâzım hüccetin al gel
Beşiktaşa yakın bir hâne-i vîrânımız vardır
Mahalli özelliklerin baskın olduğu yukarıdaki beyti açıklayınız.
CEVAP:
Divan şairleri, kabullendikleri estetik anlayışın bir gereği olarak şahsi yaşantıları, kendileriyle ilgili ayrıntıları doğrudan söylemezler. Dolaylı bir aktarımı tercih ederler. Bu beyitte Nedim Beşiktaş’a yakın, eski, yıkık dökük bir evinin olduğunu söylemektedir. Bir murabbasında da sevgilisine; “efendim semtimizden geçersen, yolun Beşiktaş’a uğrarsa” diyerek âdeta evinin adresini verir. Ancak, bu noktada kalır ve ayrıntıya inmez. Şairin biyografisiyle ilgili belgelerle buradaki ifadeler örtüşür. Şair, hüccet kelimesinin farklı anlamlarını çağrıştıracak bir biçimde kullanmıştır (iham). Evine davet ettiği küçük sevgilinin izin alıp gelmesini söylemiş olabileceği gibi gel bu evin tapusunu al, bu ev senin olsun da demiş olabilir.