ELEŞTİRİ TARİHİ Dersi II.MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE ELEŞTİRİ soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Ömer Seyfettin’in Yeni Lisan ve dil konularındaki görüşlerinden birini yazınız. 


CEVAP:

1) Türk dilini, bu edebiyat zalimlerinin ellerinden kurtararak, halka kendi diliyle faydasına yarayacak şeyler yazacak, memleketimizde okumak muhabbetini uyandırmaya çalışacağız.

2) Bir millet ancak lisanda yaşayabilir; buna değer vermeyenler, yeterince Türklüğünü duyamayanlardır.

3) Müşterek bir lisanı olmayan millet, rabıtasız sürüler sayılır. Lisan en kavi bir bağdır.

4) Türkçe, bizim manevi ve mukaddes vatanımızdır. Bu manevi vatanın istiklali, kuvveti, resmî ve millî vatanımızın istiklalinden daha mühimdir. Çünkü vatanını kaybeden bir millet, eğer lisanına ve edebiyatına hâkim olursa mahvolmaz, yaşar ve yine bir gün gelir siyasî istiklalini kazanır; düşmanlardan intikam alır. Fakat bir millet lisanını bozar, kaybederse hatta siyasî hâkimiyeti kalsa bile, tarihten silinir. Esirleri onu yutar.

5) Kendi düşündüklerimizi halkın, yani milletin lisanıyla yazalım ve İstanbul Türkçesini bütün Türklüğün edebî lisanı yapalım.

6) İstanbul Türkçesi: Ne softaların ve ulemanın konuştuğu gibi çok Arapçalı lisan; ne hala divanlardaki eski edebiyat lisanını kullanarak birçok Arapça, Acemce terkipler yapan muharrirlerin hususi lehçeleri; ne ihtiyar ve muhafazakâr memurların konuştukları basmakalıp tabirli Babıâli Lisanı; ne Tanzimat maarifiyle tahsil görmüş kadınların lisanı; ne gayri Türkler (yabancılar)’in konuştukları lisan, İstanbul Türkçesi değildir. İstanbul Türkçesi, İstanbul’da yerli Türk hanımlarının konuştuğu tabii ve sade Türkçedir.

7) Her lisanın kendine mahsus bir bünyesi vardır. şimdiye kadar Türk sarfı yazanlar, Arapçanın yahut Fransızcanın sarflarını numune ittihaz ederek, Türkçeyi bu iki lisanın kalıplarına sokmaya çalışmışlardır.

8) Lisanımızın kendi kendine Türkçeleşmesini beklemek boştur. Biz cehdedip Türkçeleştirmeli; kendimizi eski edebiyat lisanının intibalarından, selikamızdan olmayan klişe terkiplerden kurtarmalıyız.