TİCARET HUKUKU Dersi Pay Sahipliği ve Menkul Kıymetler soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Payın Serbestçe Devredilebilmesi İlkesinin Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen istisnalarını detaylı olarak açıklayınız.


CEVAP:

Türk Ticaret Kanunu’nda Öngörülen İstisnalar

Anonim Şirketin Kendi Paylarını Edinme veya Taahhüt Etme Yasağı Kuralı

Edinmenin Şartları: TTK m. 379’a göre, bir ortaklık kendi paylarını, sermaye- sinin onda birini aşan veya bir işlem sonucu aşacak olan miktarda, ivazlı olarak devralamayacağı gibi, rehin olarak da kabul edemez; bu yasak, bir üçüncü kişinin kendi adına ancak şirket hesabına aldığı veya rehnettiği paylar için de uygulanır(Oran Şartı).

Payların, öngörülen sınır içinde iktisap veya rehin olarak kabulü için, m. 379/2 uyarınca, genel kurulun yönetim kurulunu yetkilendirmesi şart olup en çok beş yıl ile sınırlandırılmış bu yetkilendirmede, kabul edilecek payların itibari değerleri (ve) sayıları belirtilerek toplam itibari değerleri ile ödenecek bedelin alt ve üst sınırları gösterilmelidir (Yetkilendirme Şartı). Kanun, oran ve yetkilendirme şartlarına ilave olarak edinilecek pay bedelleri düşüldükten sonra, kalan şirket net aktifinin, en az, esas veya çıkarılmış sermaye ile kanun ve anasözleşme uyarınca dağıtımına izin verilmeyen yedek akçe toplamı kadar olmasını da şart koşmuş (Net Aktif Yeterliliği Şartı); ayrıca, öngörülen şartlarla edinilecek payların bedellerinin tamamen ödenmiş olmasını da (Karşılığı Ödenmiş Paylar Bulunması Şartı)aramıştır (m. 379/3 ve 4).

Edinme Yasağının Amacı ve Yaptırımı: Emredici bu düzenlemeye aykırı sözleşmeler geçersiz olduğu gibi (m. 379/1), bu yasağı dolanma (kanuna karşı hile) niteliğindeki bazı işlemler de geçersizdir (m. 380). Yasağın konuluş amacı, ortaklık sermayesinin iade edilmesini, malvarlığının azaltılmasını ve edinilecek payların spekülatif işlemlere konu yapılmasını önlemektir.

Yasağın İstisnaları: Kanun, anılan yasağın istisnalarını da düzenlemiş olup, bu hâllerde, ortaklığın, 379uncu madde hükümleri ile bağlı olmaksızın kendi paylarını edinmesinde sakınca görmemiştir:

1. Paylar, sermaye azaltılmasına dair m. 473-475 hükümleri uyarınca devralınıyorsa (m. 382/1,a).

  1. Payların devralınması külli halefiyet kuralı gereği ise (m. 382/1,b).

  2. Devralma, bir kanuni satın alma yükümünden doğuyorsa (m. 382/1,c).

  3. Bedellerinin tümü ödenmiş olmak şartı ile ve cebri icradan, şirketin bir

    alacağının tahsili amacına yönelik alınıyorsa (m. 382/1,d).

  4. Şirket, bir menkul kıymetler şirketi ise (yani devralma ortaklığın işletme

    konusuna giriyor) (m. 382/1,e).

  5. Şirket, bedelleri tamamen ödenmiş bu payları bedelsiz devralıyor ise (m.

    383, aynı hüküm, yavru şirket paylarının ana şirket tarafından alınmasında

    da kıyasen uygulanacaktır).

Edinilen Payların Ne Yapılacağı: Kanunun izin verdiği bu istisnai hâllerde

ortaklığın, kendi devraldığı payları ne yapması gerektiği de gösterilmiştir:

  1. TTK m. 382’nin b-d bentlerine göre alınan paylar, devirleri şirketin kaybına yol açmayacak ilk fırsatta ve her hâlde en geç üç yıl içinde elden çıkarılmak

    zorundadır (kuralın istisnası için bkz. m. 384).

  2. TTK m. 379-381’e aykırı olarak edinilen veya rehin alınan paylar, en geç altı

    ay içinde elden çıkarılır veya üzerindeki rehin kaldırılır (m. 385).

  3. TTK m. 384 ve 385 hükümleri uyarınca elden çıkarılması gerekmesine rağmen fiilen elden çıkarılamayan paylar ise, sermayenin azaltılması yolu

    ile hemen yok edilir (m. 386).

Edinilen Paylara Bağlı Hakların Donması: Elden çıkarıncaya dek, ortaklık

elinde kalan kendi payları ile yavru şirket tarafından edinilen ana şirket payları, ana şirketin genel kurul toplantı nisabının hesabında da dikkate alınmaz. Bedelsiz payları edinme hariç, şirketin devraldığı kendi payları, hiçbir pay sahipliği hakkı vermez; yavru şirketin edindiği ana şirket payları ait oy hakları ile buna bağlı haklar donar (m. 389).

Kendi Paylarını Taahhüt Yasağı: TTK m. 388/1, sadece edinme veya rehin almayı değil, şirketin kendi paylarını taahhüt etmesini de yasaklamış; bazı olguları bu kapsamda saymıştır (f. 2). Buna aykırı davranılması hâlinde de söz konusu payları şirket değil, kuruluşta kurucular, sermaye artırımlarında yönetim kurulu üyeleri taahhüt etmiş sayılır ve bedellerinden sorumlu tutulurlar; kusursuzluğunu kanıtlayan kişi bu sorumdan kurtulur (f. 3). Birinci ve üçüncü fıkra hükümleri, ana şirket paylarını taahhüt eden yavru şirketlere de kıyasla uygulanır ve paylar, yavru şirketin yönetim kurulu üyelerince tahhüt edilmiş sayılır (f. 4).

Tescilinden Önce Payın Devri Yasağı

TTK m. 352 ve 486/1 ve 4 hükümleri uyarınca, ortaklığın kuruluşunun veya ser- maye artırımının tescilinden önce çıkarılan pay senetleri (karş. 486/1’de pay den- mesi hatalıdır) geçersiz olduğu gibi, bu aşamada yapılan pay devirleri de ortaklığa karşı hükümsüzdür. Hükümlerin ortak gerekçesi, payın tescil ile doğmasıdır. 

Bedeli Tamamen İfa Edilmemiş Payın Devrinde Ortaklığın Devri Kabul Etmeme Yetkisi
TTK m. 491 hükmü uyarınca, karşılığı tamamen ifa edilmemiş nama yazılı pay, kural olarak şirketin onayı ile devdedilebilir; miras, mal rejimleri ve cebri icra yoluyla iktisap istisnadır. Şirket, sadece devralanın ödeme gücü şüpheli ise ve şir- ketin istediği teminat verilmez ise, devre onay vermekten kaçınabilir (f. 2).

Diğer Kanunlarda Öngörülen İstisnalar

Bazı kanunlarda, belirli tür veya nitelikteki anonim ortaklıkların paylarının dev- rinde resmi makamlardan izin alınması şartı öngörülmüştür.

İradeden Doğan İstisnalar

Anasözleşmeye konulacak bağlam hükümleri ile, nama yazılı pay senetlerinin devrinde, ortaklığın devre onay vermesi öngörülebilir (TTK m. 492-495).

İkincil yükümlülükler öngörülmesi de anasözleşmede hüküm bulunmasını, yükümlülüklerin nama yazılı senetlere ve devirlerinin ortaklık onayına bağlanmasını gerektirir (TTK m. 480/4).