TEMEL İNSAN HAKLARI BİLGİSİ II Dersi İnsan Hakları Kavramının Tarihi Gelişimi soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Roma Uygarlığı'nda insan hakları nasıl olmuştur?


CEVAP:

Romalılar, Yunanlılara nazaran daha iyi idareciler olup hükûmet sanatını daha ileriye götürmüş olsalar da pratikte kişi hürriyetleri ve insan hakları konularında herhangi bir ilerleme kaydedememiş, Yunan şehir devletleri ile aynı anlayışta devam etmişlerdir. Eski Roma hukuk sistemine göre köle, insandan sayılmazdı, yani hukukun bir süjesi olmayan köleler sadece bir mal, evcil bir hayvandı. Kölelerin yanında gene toplum içerisinde önemli sayıda olan, siyasal hakların tamamından ve medeni hakların büyük bir kısmından yoksun yabancılar vardır. Tüm bunların yanında köle olmayan yerli halk da otomatik olarak vatandaş sayılmıyordu. Ancak vatandaş olmanın kendilerine yüklediği ödevleri, sorumlulukları yerine getirenler vatandaşlık sıfatını kazanıyorlardı. Bu doğrultuda İlk çağlarda vatandaş ile birey birbirine karıştırılmıştır (Gözlügöl, s.40). Kanunları kendi elleri ile yapan “vatandaş”ların bırakınız toplumun diğer kesimlerini kendileri için bile bazı hürriyetler konusunda düzenleme yapmamaları dikkatleri çekecek bir noktadır. Aslında bu durum, kişi hürriyetleri kavramının daha kafalarda belirmediğinin bir işaretidir. Ne Yunanlılar ne de Romalılar kişinin devlet karşısında bazı haklara sahip olabileceğini devlet kudretinin bu haklarla sınırlandırılabileceğini tasavvur edememişlerdir. O dönemlerde sınırsız olarak niteleyebileceğimiz bu devlet iktidarının altında kişi adeta eriyordu. İnsanlar o dönemde sitenin baskısı altında idiler ve bireysel özgürlük düşüncesine yabancıydılar (Gemalmaz, s.10-11; Çeçen, s.11). Fustel de Coulanges’in de dediği gibi Eski Çağ insanlarının hürriyeti tanımış ve tatmış olduklarını sanmak büyük bir yanılgı olur. Zaman zaman hüûümet sistemleri değişmiş, rejimler sırasıyla monarşi, aristokrasi, demokrasi adlarını almış fakat bu değişikliklerin hiçbirisi insanlara gerçek hürriyeti getirmemiştir (Kapani, Kamu Hürriyetleri, s.22).