SAĞLIK EKONOMİSİ Dersi SAĞLIK HİZMETLERİNDE KAMUNUN VE PAZARIN ROLÜ soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Sağlık hakkını korumak görevi kime aittir? 


CEVAP:

Sağlıklı yaşamanın bir anlamda diğer temel hakların kullanılması için bir ön koşul olma özelliğini taşıması nedeniyle sağlık hakkını koruma ve yerine getirme ödevinin kime ait olması gerektiği konusu her zaman önemli bir tartışma konusu olmuştur. Bu anlamda
ortaya çıkan görüşler iki ayrı uç arasında yer almaktadır. Bu uçlardan birisi devlet, diğeri ise bireydir. Sağlık hakkını koruma ödevinin devlete ait olması gerektiğini savunanlar, devlet denilen örgütlenmenin bireyler arasında oluşan bir toplumsal sözleşme sonucu ortaya çıktığını, bu nedenle de bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılama, temel haklarını koruma gibi ödevleri olduğunu vurgulamaktadırlar. Sağlık konusunun bireysel bir konu olduğunu savunanlar ise giyinme, barınma, beslenme gibi konular nasıl bireylerin kendi sorumluluğunda ise sağlığın da böyle olması gerektiğini, bu nedenle her bireyin kendi sağlığını koruması, hizmete ihtiyaç duyduğunda olanakları ölçüsünde hizmet almasının doğru olacağını savunmaktadırlar. Bu iki ucun arasında tabii ki değişik derecelerde karma devletçi ve bireyci anlayışlar vardır. İki aşırı uçtaki görüşün uygulaması yirminci yüzyılda sosyalist sistemin temsilcisi Sovyetler Birliği ile kapitalist sistemin kalesi durumundaki ABD deneyimlerinde yaşanmış ve tek başlarına ikisinin de yeterli olamayacağı sonucuna varılmıştır. Seksenli yılların sonunda Sovyetler Birliği’nin dağılması ile katı devletçiliğin bir anlamda sonu gelmiş, doksanlı yılların başında ise başta ABD olmak üzere tüm kapitalist ekonomilerde sağlık alanındaki ciddi sorunlar nedeniyle reform arayışları ortaya çıkmıştır. Geldiğimiz noktada eski sosyalist ekonomilerde sağlık alanında yoğun bir özelleştirme ve bireyselleştirme, kapitalist ekonomilerde ise devleti sağlık hizmetlerine daha fazla sokma çabaları olduğu görülmektedir.