HADİS TARİHİ VE USULÜ Dersi HADİSLERİN KORUNMASI VE KAYIT ALTINA ALINMASI soru detayı:
SORU:
Sahabinin, hadis rivayetini azaltması ne demektir?
CEVAP:
Bazı sahâbîler, Hz. Peygamber’in buyurduğu gibi rivayet edememe, başka bir ifadeyle rivayette hata yapma endişesiyle hadis rivayetinden kaçınmışlar, mümkün olduğu kadar az hadis rivayet etmeye çalışmışlardı. Öyle ki, meselâ, ilk Müslümanlardan ve aşere-i mübeşşereden olan Sa‘îd b. Zeyd’in neredeyse hiç hadis rivayet etmediği nakledilmektedir. Enes b. Mâlik de şöyle demiştir: “Hata yapmaktan endişe etmeseydim, size Resûlullah’dan -sallellahu aleyhi ve sellem- duymuş olduğum bazı şeyleri rivayet ederdim!” (Dârimî, “Mukaddime”, 25). Enes bir hadisi rivayet edip bitirdiğinde ise aslı gibi rivayet edememiş olma endişesiyle; “. . . veya (hadis Hz. Peygamber’in) buyurduğu gibidir!” demeyi âdet edinmişti (Dârimî, “Mukaddime”, 28). Abdullah b. Mes‘ûd ve Ebu’dDerdâ gibi diğer bazı sahâbîler de Enes gibi hareket ediyordu. Aynı tavrı, aşere-i mubeşşereden olan ez-Zübeyr b el-Avvâm’da da görürüz. Bir gün oğlu Abdullah ona; “Doğrusu ben seni, Resûlullah’dan -sallellahu aleyhi ve sellem-, falanla falanın hadis rivayet ettiği gibi, hadis rivayet ederken işitmiyorum, neden?” demişti de o şöyle cevap vermişti: “Şunu iyi bil ki, gerçekten ben (Müslüman olduğumdan beri) ondan ayrılmadım. Ama ben onu şöyle buyururken işittim: “Kim bana yalan isnadda bulunursa cehennemdeki yerine hazırlansın!” (Buhârî, “İlim”, 38). Hz. Ömer de hata yapılır endişesiyle hadis rivayetini azaltmayı emrederdi.
Hz. Ali, sahâbenin bu titizliğinin bir sebebine şöyle tercüman olur: “Ben size Resûlullah’dan -sallellahu aleyhi ve sellem- hadis rivayet ettiğimde, bana, gökten aşağı düşmem ona yalan isnadda bulunmamdan daha sevimli gelir!” (Buhârî, “İstitâbe”, 6).