XVI. YÜZYIL TÜRK EDEBİYATI Dersi XVI. Yüzyılda Nesir soru detayı:
SORU:
"Selâm virdüm rüşvet degüldür diyü almadılar, hüküm gösterdüm fâ’idesüzdür deyü mültefit olmadılar. Eğerçi zâhirde sûret-i itâ‘at gösterdiler ammâ zebân-ı hâl ile cem‘î-i
suâlüme cevâb virdiler. Dedüm yâ eyyüha’l-eshâb bu ne fi’l-i hatâ ve çîn-i ebrûdur. Dediler muttasıl âdetümüz budur… Dedüm berâtumun mazmûnı niçün sûret bulmaz. Dediler zevâyiddür husûli mümkin olmaz. Dedüm böyle evkâf zevâyidsüz olur mı? Dediler zarûriyyât-ı âsitâneden ziyâde kalursa bizden kalur mı? Dedüm vakf mâlin ziyâde tasarruf itmek vebâldür. Dediler akçemüzle satun almışuz, bize helâldür. Dedüm hisâb alsalar bu sülûkünüzün fesâdı bulunur. Dediler bu hisâb kıyametde alınur. Dedüm dünyâda dahi
hisâb olur zîrâ haberin işitmişüz. Dediler andan dahi bâkümüz yokdur kâtibleri râzı etmişüz. Gördüm ki su’âlüme cevâbdan gayrı nesne virmezler ve bu berât ile hâcetüm revâ görmezler nâçâr terk-i mücâdele kıldum ve me’yûs u mahrûm gûşe-i uzletüme çekildüm."
Yukarıdaki metinin diliçi çevirisini yapınız.
CEVAP:
Selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar. Hüküm (ferman) gösterdim, faydasızdır diye ilgi göstermediler. Gerçi görünüşte itaat gösterir gibi davrandılar ama hâl diliyle bütün sorularıma cevap verdiler. Dedim, ey dostlar, bu ne hatalı davranış, bu ne biçim kaş çatıştır? Dediler, sürekli âdetimiz budur. Dedim, fermanımın gereği niçin yerine getirilmez? Dediler, vakıf gelirlerinin giderlerden artan kısmı (zevaid) sözkonusudur, böyle bir şey mümkün olamaz. Dedim, böyle vakıf zevaidsiz olur mu? Dediler, sarayın zorunlu giderlerinden artsa bile bizden kalır mı? Dedim, vakıf malını gereğinden çok kullanmak vebaldir. Dediler, akçemizle satın almışız, bize helaldir. Dedim, hesap alsalar bu yolunuzun yanlışları bulunur. Dediler, bu hesap kıyamette alınır. Dedim, dünyada da hesap sorulur, zira haberini işitmişiz. Dediler ondan da korkumuz yoktur, kâtipleri razı etmişiz. Gördüm soruma cevaptan başka nesne vermezler ve bu berat ile ihtiyacımı görmezler, çaresiz mücadeleyi terk ettim, ümitsiz ve yoksun bir halde yalnızlık köşesine çekildim.