TÜRK SOSYOLOGLARI Dersi BAYKAN SEZER VE ŞERİF MARDİN soru detayı:
SORU:
Şerif Mardin kimdir ve sosyoloji için önemi nedir?
CEVAP:
Şerif Mardin 1927 yılında İstanbul’da doğmuştur. Galatasaray Lisesi’nde başladığı orta öğrenimini Amerika Birleşik Devletleri’nde tamamlamıştır. Lisans öğrenimini 1948 yılında Stanford Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nde; Yüksek Lisansını 1950 yılında John Hopkins Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde ve Doktorasını 1958 yılında Stanford Üniversitesi Hoover Enstitüsü Siyaset Bilimi Bölümü’nde tamamlayan Şerif Mardin, 1954-1956 yılları arasında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Araştırma Görevlisi olarak görev yapmıştır. 1957 yılında Hürriyet Partisi’nde genel sekreterlik görevini üstlendiği dönemde 1954-1966 yılları arasında yazılarının yayınlandığı ve dönemin en önemli dergilerinden biri olan Forum Dergisi’ndeki yazarlık faaliyetlerine başlamıştır. 1958-1961 yılları arasında Princeton Üniversitesi Şark Çalışmaları Bölümü’nde Doktora Sonrası Araştırmacı; 1960-1961 yılları arasında ise Harvard Üniversitesi, Orta Doğu Enstitüsü’nde araştırma bursu kapsamında çalışmalar yapmıştır. 1961- 1972 yılları arasındaki dönemde Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Doçent ve ardından Profesör unvanları ile akademik yaşamını sürdüren Şerif Mardin, Türkiye’de ve yurt dışında birçok üniversitede misafir profesör olarak akademik ve idari hizmetlerde bulunmuş, 1967-1970 yılları arasında Türkiye Sosyal Bilimler Derneği kurucu başkanlığı görevini yürütmüştür. 1973-1991 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanı ve Siyaset Bilimi Bölümü’nde Profesör olarak görevler alarak Türkiye’deki sosyal bilimsel düşün açısından çok önemli katkılarda bulunmuştur. Forum Dergisi yazarlığı ve Hürriyet Partisi Genel Sekreterliği gibi akademik bir perspektifi göz ardı etmeksizin giriştiği siyaset alanındaki çalışmalarının ardından 1994 yılında kurulan Yeni Demokrasi Hareketi’nin kurucu üyeleri arasında rol almıştır. Şerif Mardin’in 1962 yılında Princeton University Press’ten “The Genesis of The Young Ottoman Thought” (Yeni Osmanlıların Düşünsel Yapıtları) adıyla yayınlanan Stanford Üniversitesi Hoover Enstitüsü’ndeki “The young Ottoman movement: a study in the evolution of Turkish political thought in the nineteenth century” başlıklı doktora çalışmasının genişletilmiş hali ve 1964 yılında yayınlanan “Jön Türklerin Siyasi Fikirleri: 1895-1908” başlıklı çalışmaları başta gelmek üzere Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’ndeki akademik iklim ve Forum Dergisi’ndeki yazarlık deneyimleri, daha sonraki çalışmalarının ana eksenini teşkil eden “Türk Modernleşme Problematiği” ve “Türk Siyasal Yaşamı” konusundaki çalışmaları açısından önemli kavşak noktalarını teşkil etmektedir. Şerif Mardin’in, sosyal bilimler alanında, tarihsel, kültürel, ekonomik, siyasal ve sosyo-bilişsel bileşenler çerçevesinde “bağlamı” ön plana çıkaran metodolojisi; interdisiplinerliği öneren ve kaçınılmaz kılan ilgi alanları; hem Batı’lı hem de Batı dışı toplumlar için, kurumlaştırılması gereken akademik epistemik bir düşünümselliği destekleyici çalışmaları ile akademik bir disiplin olarak “Sosyal Bilimler” ve özelde “Türkiye’de Sosyal Bilimler Düşüncesi” açısından çok önemli katkıları bulunmaktadır. Şerif Mardin’in sosyolojisi, Türkiye’de düşünce yaşamının haritalandırılması noktasında yaptığı çalışmalarla, sosyal bilimsel teori-pratik ve metodoloji ilişkileri çerçevesinde getirdiği önerilerle sosyal bilim uğraşına yönelik bir eleştiri niteliği taşıdığı kadar, sosyal bilimleri ve özelde sosyal bilimsel nesnenin bilgisini dışarıda bırakarak normatif bir “olması gereken”e yönelmiş siyasal anlayışların tümüne yönelik bir eleştiri niteliği de taşımaktadır. Bu noktada Şerif Mardin sosyolojisi Türkiye’de hem sosyal bilimler hem de siyaset yapma anlayışına yönelik bir eleştiri olma niteliği taşımaktadır. Sosyal bilimsel metodoloji, hakkında siyasal stratejiler oluşturulacak toplumsal yaşam alanı için en öncelikli konudur ve interdisipliner bir nitelik taşımaktadır. Bu anlamda toplumsal alana ilişkin olarak geliştirilecek siyasal stratejiler; siyasal hedefleri her ne olursa olsun; öncelikli olarak nesnenin bilgisine sahip olacak bir sosyal bilim anlayışına dayanmak ve bu nesnenin doğasına uygun stratejilerle politika üretmek zorundadır. Modernleşme, din, siyaset gibi konular Mardin tarafından bu noktada hem resmi hem de yerleşik muhalif perspektif ve söylemlerin ötesine geçerek onlara yönelik hem içkin (içeriden) hem de aşkın (dışarıdan) noktalardan tarihsel, siyasal, ekonomik ve sosyo-bilişsel açılardan geliştirilen eleştiriler üzerinden yürütülen bir “düşünümsellik” konusu olarak ele alınmış, bu perspektifte yapmış olduğu çalışmalarla tartışmalar yaratmıştır.