TOPLUMSAL CİNSİYET ÇALIŞMALARI Dersi Edebiyatta Kadın ve Toplumsal Cinsiyet soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Simone de Beauvoir, İkinci Cins adlı denemesinde neden bahsetmektedir?  


CEVAP:

Simone de Beauvoir, İkinci Cins adlı denemesini yazmadan önce okurlarına kendini anlatma yoluna girdiğinde bunun için öncelikle kadınlık halinin sınırlarını belirlemenin gerekli olduğunun farkına varır. Bu deneme ile varoluşçu ahlâka kadın olarak kendi kişisel deneyimlerini, amaçlarını yansıtabilecek somut bir içerik vermek ister. Varoluşçuluk her şeyden önce bir özgür olma etiğidir. Tümüyle özgürlük problemi üzerinden yola çıkan bu öğreti, insanı “kendini oluşturmada özgür” ve “kendi varoluşundan sorumlu” görür. Özgürlüğü özümseyip hayata geçiren insanın kendi yerine dair görüşü, bu düşünce pratiği ile fiilen değişip dönüşür. Beauvoir denemesinde, varoluşçuluğun öne sürdüğü “İnsanda varoluş, özden önce gelir’’ ilkesinden yola çıkarak “Kadın doğulmaz kadın olunur’’ düşüncesine ulaşır. Bu düşüncenin işaret ettiği şey bir kadınlık durumu olduğudur. Bu da kadın olma durumunun tarihsel, toplumsal ve kültürel olması anlamına gelir. Her bilincin, kendini bir özne olarak ortaya koyma eğilimi olmasının yanında, bir de özgürlükten kaçınıp kendini nesne haline getirme eğilimi vardır. Nesne olma eğilimi insanı birtakım özgürlüklerden yoksun bırakması anlamına gelebilir. Ayrıca bu eğilim kadını, bilinci edilgen duruma getirerek, varoluş geriliminden muaf olma rahatlığına da kavuşturur. Simone, kadının da çoğu kez öteki varlık olma durumu hoşuna gittiği için, özne olma hakkına sahip çıkmadığını düşünür. Hegel’in öne sürdüğü gibi bilinç diğer bilinci yadsıyarak kendini ortaya koyar. Beauvoir’a göre bu düşmanca bir tavırdır ve bu durum özne olanın özne olmayana karşı çıkarak kendini var edip olumlamasına, öteki varlığı ise nesne konumuna itmesine neden olur. Ona göre her bilinç, kendi varoluşunu karşısındaki varlıkta özgürlük içinde tanımalı, kendini ve öteki varlığı hem nesne hem özne olarak var etmelidir. Bu dram ancak bu şekilde çözülebilir (Beauvoir, 1980).